-
BATI KARADENİZ: AŞKINA DÜŞTÜK BİR KERE KARADENİZ’ İN, HER NOKTASINI KEŞFEDECEĞİZ !
Geçtiğimiz yaz ilk Karadeniz gezimizi yaptık ve aşkına düştük ya bu coğrafyanın, her fırsatta soluğu orada almak kaçınılmaz oldu artık bizim için. 2019 Kasım ayında birkaç günlük boşluğu bulunca da Esenboğa’ dan arabamızı kiralayıp düştük Batı Karadeniz yollarına. Şimdi; Düzce, Bolu, Karabük, Bartın ve Kastamonu’ dan oluşan keyifli rotamızı sizinle paylaşma zamanı. Hazırsanız başlayalım… BATI KARADENİZ: DÜZCE GEZİLECEK YERLER 1. EFTENİ GÖLÜ Düzce şehir merkezine sadece 15 km mesafede bulunan Efteni Gölü ve çevresi, sahip olduğu zengin bitki örtüsü ve su kaynakları ile göçmen kuşların göç yolu üzerinde bulunan önemli merkezlerden biri. 1992 yılında Orman Bakanlığı tarafından doğal hayatın güvence altına alınması amacı ile bölge koruma statüsüne alınmış ve avlanma…
-
YEDİGÖLLER: KESTANE, GÜRGEN PALAMUT; ALTI YAPRAK ÜSTÜ BULUT
Manzara tam olarak bu çocuk şarkısındaki gibi. Hatta altı yaprak denizi, üzeri yaprak yağmuru (: O yüzdendir ki Yedigöller’ e gelince ilk tepkim “Neden daha önce gelmedim ki?” diye hayıflanmak oldu istemsiz. Bu tepkiyi; milli parkın bilet gişesinden hemen önceki rampada fotoğraf almak için aracı kenara çektiğimizde, ayaklarımız yaprak denizine gömülü halde ve yeni yapraklar üzerimize yağarken verdim tam olarak! İnsan, dünyanın diğer ucuna gidip de burnunun dibindeki güzellikleri nasıl ihmal eder? Yapıyor işte… 1642 hektar büyüklüğündeki Yedigöller Havzası, 1965 yılında milli park olarak korumaya alınmış. Milli park, kayan kütlelerin vadilerin önlerini kapatması sonucu oluşan, yüzeysel ve yeraltı akışlarıyla birbirine bağlı, kuzeyden güneye 1500 m mesafede sıralanmış 7 gölden oluşuyor. Milli…
-
“ÇEŞM-İ CİHAN” AMASRA: BİZİM DE GÖZÜMÜZÜN BEBEĞİSİN ARTIK
Fatih, Amasra’ yı ilk kez gördüğünde çok etkilenir ve şöyle der: “Lala, çeşm-i cihan burası mı ola ?” Cihan fatihinin bile “dünyanın göz bebeği” olarak tanımladığı kent, hala her göreni büyüleyecek kadar özgün ve göz alıcı bir ambiansa sahip. İlçe, adını bir dönem bölgeye hakim olan Pers Prensesi Amastris’ ten almış ve 3000 yıllık tarihi boyunca bir çok başka medeniyete de ev sahipliği yapmış. Hititlerden, Fenikelilere; Lidyalılardan, Perslere; Roma İmparatorluğundan, Osmanlı’ ya uzanan bu medeniyetler yelpazesi bölgede izler bırakmış elbette. Kentin ana karaya bağlı iki yarımada ve bu yarımadaların oluşturduğu iki cennet koydan oluşan eşsiz coğrafyasına, tüm bu tarihi ve mimari zenginlik de eklenince ortaya böyle dillere destan bir kültürel…
-
HEBA YAYLASI: KARADENİZ’ DEN HOŞLANIYORDUK, BURADA AŞIK OLDUK !
Doğu Karadeniz gezimizi planlarken bugün konaklama için Mençuna Konaklarını planlamıştık aslında. Daha da ileri gideyim, Heba Yaylası’ nın varlığından bile haberdar değildik. Bu hikaye, Doğu Karadeniz yazımda anlattığım gibi, Pokut Doğa Konukevi’ nde Murat Abi ile tanışmamızla başladı. Balayını bile dağlarında trekking yaparak geçirecek kadar Karadeniz’ e hayran olan bu harika çift ve 4 aileden oluşan yakın dostları ile Pokut Doğa Konukevi’ nde, odun sobası başında sohbet ederek çok güzel zaman geçirdik. Sohbet esnasında Murat Abi’ nin (Murat SELÇUK) “Kaçkarlarda Balayı” adlı bir gezi – anı kitabı olduğunu da öğrendik. Ertesi gün otelden ayrılırken kitaplarından bir tanesini imzalayarak bize hediye etti. Öyle mutlu oldık ki. Murat Abi Çamlıhemşin’ den Borçka’ ya geçeciğimizi…
-
ZİGANA’ YI AŞARKEN KULAĞIMA FISILDADI KARADENİZ: NEREDE KALDIN ?
Uzun zamandır siz de bir Doğu Karadeniz turu yapmak istiyorsunuz ama sıra bir türlü oraya gelmiyor değil mi ? Hepimiz gibi… Sanırım bu Karadeniz’ in kaderi. Adını çok duyuyoruz; fotoğraflarını, videolarını çok beğeniyoruz, insanları çok sempatik geliyor, yemeklerini seviyoruz ama gitmeyi erteliyoruz da erteliyoruz. O zaman bir kez de YOLLARBENİMUMUDUM söylesin: Biz ettik, siz etmeyin; daha fazla vakit kaybetmeden, aç gözlülük ve para hırsı Karadeniz’ i biraz daha yaralamadan yola çıkın. Hayatınızın en doğru kararlarından birini vermiş olacaksınız, söz veriyoruz. Hırçın ve asi denizi, huzur kokan ormanları, gürül gürül akan nehirleri, coşkun şelaleleri, ömre ömür katan yaylaları ile Laz, Hemşin yada Gürcü farketmeksizin samimi, doğal insanı ile bölge varır varmaz…
-
ÇADIR KAMPI HAKKINDA HERŞEY
Hayatımızda Covid ile birlikte değişen şeylerden biri de seyahat ve tatil alışkanlıklarımız olacak gibi duruyor. Malum, virüsün bu kadar yayılmasının temel nedeni uluslararası uçuşlar oldu. 7 kıtadan insanın bir araya geldiği havaalanları ve uçaklar hala büyük risk teşkil ediyorlar. Ağustos ayına çok önceden alınmış İsviçre biletlerimiz var ancak ne yapacağımıza hala karar verebilmiş değiliz. Seyahat ederken nasıl tedbirler alınabilir, terminal binalarında nelere dikkat edilmeli, olmazsa olmaz koruyucu teçhizat ve dezekfektanlar neler bunu daha sonra konuşuruz ancak ben bugün size tüm bu dertleri aklınıza bile getirmeyeceğiniz bir aktiviteden yani kamp yapmaktan bahsetmek istiyorum. Kampçılık; bu süreçte doğada tek başına kalıp, sosyal mesafenin dibine vurmak isteyenlerin aklına gelen ilk aktivite şüphesiz. Ancak…
-
ANGKOR WAT: BUCKET LIST’ E BİR CHECK DAHA
Biliyorum, burası bizim gibi pek çok gezginin ölmeden görülecekler listesinde ve yerini sonuna kadar hak ediyor. Angkor Wat Kamboçya’ nın Siem Reap şehrinde, detaylı Siem Reap yazımız için şuraya tıklayınız. Öncelikle şunu söyleyeyim: Angkor Wat aslında, Bayon veya Ta Prohm gibi buradaki tapınaklardan biri ama tüm bölgeye Angkor Arkeolojik Parkı adı verilmiş. Hatta ülkenin bayrağındaki yerini bile almış yapının figürü. Malum burası hem %95’ i Budist olan Kamboçyalılar için bir çeşit hac yeri, hem de tüm dünyada ülkenin sembolü. 1992 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine alınan parkı 1993 yılında sadece 8.000 kişi ziyaret etmişken, bugün sayı yaklaşık 3.000.000 ! Tapınaklar gezisi için bilet seçenekleri şunlar: 1. Günlük Bilet: 37 $ 2. 3…
-
SIEM REAP: ŞIPSEVDİ GÖNLÜMÜZÜ SEN DE ÇALDIN
Pek çok gezgin Angkor Wat Tapınakları gezisini, dolayısı ile de Kamboçya’ nın Siem Riep şehrini, bizim gibi Vietnam’ a ya da Tayland, Malezya gibi ülkelere gelmişken aradan çıkarmayı planlıyor. Gönül isterdi ki ülkeye çok daha fazla zaman ayıralım, başkent Phnom Penh’ i yada Sihanoukville sahillerini de keşfedelim ama izin şartları malum. Biz Siem Reap’ de dört gün kaldık ve çok güzel vakit geçirdik. Tereddütsüz söyleyebilirim ki bu ülke daha fazla zamanı fazlasıyla hakediyor. Şehirle ilgili ilk söyleyeceğim şey, özellikle bizim gibi buraya Kuzey Vietnam’ dan geçmişseniz, sıcaklık ve nemdeki ani artış. Ama havaalanından otele tuktuk ile geçerken efil efil esen rüzgar ve bir ülkeye ilk kez ayak basmış olmanın verdiği heyecan ile…
-
HO CHI MINH CITY, NAM – I DİĞER SAİGON
Ülkenin en büyük şehri Ho Chi Minh City’ e, Siem Reap‘ den Vietnam Airlines ile geçtik ve havaalanından çıktığımızda bizi bir sürpriz bekliyordu: Çin yeni yılı TET nedeniyle havaalanından şehre toplu ulaşım hizmetlerine ara verilmişti. Hemen bizim gibi merkeze gitmek için taksi arayan iki İngiliz gezgini bulduk ve birlikte Grab kullanmaya karar verdik. Otelimiz şehrin en kalabalık noktası Bui Vien’ e çıkan bir ara sokakta olduğundan caddeye gelmeden araçtan indik ve işte o an HCMC’ de olduğumuzu anladık. Bu kalabalık ve karmaşayı gördükten sonra Hanoi hakkında tüm söylediklerimi geri alıyorum (: HO CHI MINH CITY’ DE ULAŞIM ve KONAKLAMA Moovit yada Goggle Maps kullanarak rota, durak ve saatleri öğrenip Ho Chi Minh şehrinde…
-
HALONG BAY: FOTOĞRAFLARDA GÖRÜNDÜĞÜNDEN DE GÜZEL
“Vinh Halong” Vietnam dilinde “Ejderhalar Koyu” anlamına geliyor. Ülkenin kültüründe, Çin inanışına göre dünyayı koruyan dört hayvanın başka bir uyarlaması olan, dört kutsal figür var: Doğuda gücü sembolize eden ejderha, batıda şansı temsilen tek boynuz, kuzeyde zeka ve uzun ömrü sembolize eden kaplumbağa, güneyde ise zerafet ve asaleti temsilen anka kuşu. Vietnam’ da yerleşim yerlerine, dağlara, körfezlere, göllere verilen isimlerden tapınaklar, heykeller hatta duvar resimlerinin temalarına kadar her alanda bu figürleri görmek mümkün. Zaten Ha Long Körfezi de ejderha adını bir efsaneden alıyor. Rivayet odur ki; doğudaki Vietnamlıların koruyucusu ejderha, halkına yardım etmek için bu koyda düşmana saldırmış ve denize dalmış. Körfez’i bu kadar güzel yapan 2000 adacık da işte…