
KARANTİNA GÜNLERİNDE EVDE NASIL ZAMAN GEÇİRMELİ?
Karantina günlerinde neler yapılırdan evvel, salgın öncesi halimizden bahsetmek istiyorum biraz. Hayat tüm hızıyla akıp giderken ve bizler de ona uymuş, asla bozulamaz sandığımız bir düzenin içerisinde koştur koştur ilerlerken hiç ummadığımız bir şey oldu ve doğa “PAUSE” düğmesine bastı sanki dünyamızın. 21. yüzyıldaydık artık, teknoloji daha da ilerleyecekti, ülkeleri çevreleyen sınırlar tamamen ortadan kalkacaktı, bilim adamları ölümsüzlüğü bulmak için çalışmalar yapıyordu. ABD ve Çin akıllı telefon pazarı için kapışıyordu. Süper güçler Ortadoğu’ yu kendi isteklerine göre şekillendirmeye çalışıyordu. Batı’ da medeniyet, demokrasi ve insan hakları vardı, insanlar birbirinin özel hayatlarına saygılıydı. Ve hiç beklenmedik bir anda bir şey oldu…
Tıpkı bundan bir asır önceki kolera salgını gibi, saydığım gelişmelerin hiç biri olmamış gibi, tıp ilerlememiş ve yaşam standartları yükselmemiş gibi bir salgın başladı ve çaresiz evlerimize kapandık. Medeniyetin beşiği ülkelerde insanlar marketleri yağmaladılar, bir paket makarna için birbirlerini yumrukladılar. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Covid – 19’ un düzende ne gibi değişiklikler yapacağını, salgın bittikten sonra göreceğiz. Ama her şeyin pamuk ipliğine bağlı olduğunu, kaynaklar azaldığında insanlığın bir anda başladığı yere, özüne dönebileceğini görmek beni ürküttü gerçekten de.

İçimi döktüğüme göre artık, konumuza dönebilirim. Evde bu kadar çok zaman geçirmek jenerasyonumuz için yeni bir durum. Ama el mahkum, kısa sürede uyum sağlamak zorundayız. Bir süredir evde zaman nasıl daha verimli geçirilir, psikolojimizi korumak için nasıl bir düzen kurmak gerekir, evde neler yapılır yada neler yapılmamalıdır; araştırmalar yapıyorum. Kendime bir rutin oluşturdum ve şimdilik her şey iyi gidiyor. Bu konuda arayış içinde olanlarla karantina günlerinde neler yapıyorum, paylaşmak isterim. Haydi başlayalım:
1.
İlk kural, salgından önce haftasonları kaçta kalkıyorsak o saatte uyanma alışkanlığını devam ettirmek. Öyle günü uykuya yedirmek yok. Uzun saatler uyumak, her ne kadar zaman geçirmemize yardımcı oluyormuş gibi görünse de aslında kaçınılmaz bir düzensizliğe yol açıyor ve ruh halimizi olumsuz etkiliyor. Biz 09:30 civarı uyanıyoruz her sabah.

2.
Diğer bir önemli kural, kahvaltımız bitene kadar kesinlikle herhangi bir ekrana bakmamak. Televizyon, bilgisayar, tablet yada telefon farketmeksizin elektronik cihazlar şimdilik yasak (:
3.
Güne kesinlikle egzersiz ile başlıyoruz. Üşenmek yok, dışarda antrenman yapıyormuş gibi spor kıyafetlerimizi giymemiz çok önemli. Pijamalar, akşam yatma saati gelene kadar doğru dolaba! Neden ? İngilizce’ de ‘to lose track of time’ diye bir tabir var, ‘zamanın izini kaybetmek’… İşte bu durumu yaşamamak; sabah, öğle ve akşam, günün her bir parçasını normal döngümüze uygun olarak yaşayabilmek için. Çünkü moral bozukluğu ve depresif hissetme konularında, evdeki en büyük tehlike ‘zamanın izini kaybetmek’.
Evde nasıl spor yapılır peki? Yoga yada pilates yapabileceğiniz gibi, nabzınızı yükseltecek kardio egzersizler de tercih edebilirsiniz. P90 gibi fitness programları, Nike Training gibi uygulamalar yanında Youtube’ daki kanallar arasından istediğinizi seçerek düzenli bir şekilde sabah egzersizi yapabilirsiniz. Ben kardio için Nike Training Club kullanırken, pilates için de Ebru Karaduman’ ın Youtube kanalını takip ediyorum. (Kahvaltıdan önce ekrana bakmama kuralını ihlal etmiş sayılmayacaksınız, merak etmeyin!)

4.
Spor bitti, duşumuzu aldık ve günlük kıyafetlerimizi giydik (kesinlikle pijamaları değil!). Bu noktada önemli husus, saçlarımızı yapmak ve normal günlerde olduğu gibi cilt bakımı yada makyaj uygulamalarımızı devam ettirmek. Tabi ki evde olduğumuz için çok hafif birkaç dokunuş yeterli olacaktır ama kesinlikle salıvermek yok !
Erkekler de her gün olmasa da arada traş olmayı, kullandıkları cilt bakım ürünü varsa devam ettirmeyi düşünsünler mutlaka. Bir de saç traşı mevzu var tabi onların. Kesinlikle bu konuya bir çözüm bulmalılar. Biz traş makinesi aldık ve İsmail’ in saçlarını ben kestim (:

5.
Kahvaltı faslı başlasın (: Kahvaltıyı kesinlikle geçiştirmek yok. Çay demlenecek, sıcaklar hazırlanacak, masa yeşilliklerle süslenecek. Gazete alışkanlığı varsa, o da devam ettirilecek.
6.
Biz kahvaltıdan sonra balkonda çay keyfi yapmayı önemsiyoruz her gün. Hava soğuk olsa bile kabanlarımızı giyip mutlaka çıkıyoruz balkona. Bu günlerde en önemli sorunlardan biri açık havaya çıkabilmek malum. Bu ihtiyacınızı karşılamak için balkon, teras, müstakil bahçe, hiç biri yoksa pencere önüne çıkın siz de mutlaka! Hem böylece hareket etmiş olursunuz ki, malum sürekli oturur pozisyonda olmak da oldukça sağlıksız. Açık hava hem bedeninize, hem de ruhunuza iyi gelecek emin olun. Bizim kuralımız telefonları ilk defa balkonda elimize almak!

7.
Saat 12:00 oldu bile. Önümüzde koca bir gün var. Artık kişisel hobilere vakit ayırma zamanı:
- Bir kere mutlaka devam ettiğim bir kitabım var, o zaten her fırsatta yöneldiğim bir aktivite.
- Hazırda bekleyen bir aktivite de müzik dinlemek elbette. İyi ki Spotify var değil mi? Bu aralar en çok takıldığım yabancı liste ‘Vocal Jazz’, yerli liste ise ‘Hafif Müzik’.
- Bu aralar yeni yemekler denemeye de vakit buluyorum tabi. Cheesecake, ev hamburgeri, pizza, nacho ve lahmacun ilk kez denediğim yemekler oldu karantina günlerinde.
- Ahşap boyama işine merak saldım bir de. Daha da ilerleyeceğim ama dört gözle siparişlerimin ulaşmasını bekliyorum. Ben balkonumuz ile ilgileniyorum, siz de evinizin her hangi bir bölmesine küçük dokunuşlar yapabilirsiniz. Ahşap boyama olmasa bile evin dekorasyonunda, mobilyaların yerinde değişiklik yapmak moraliniz üzerinde hiç tahmin etmediğiniz olumlu etkiler yapabilir, bir deneyin bakalım (:
- Photoshop öğrenmeye başladım, hadi hayırlısı (:
- İsmail de İspanyolca çalışmaya başladı. Youtube’ da ‘Culture Alley’ kanalının içeriğini ve programını beğenmiş, oradaki dersleri takip ediyor. Her bir ders 10 dakika kadar sürüyor.
- Ve tabi okumakta olduğunuz blog var, ellerinizden öper (:
- Biz yapmıyoruz ama günlük tutmak da güzel bir fikir olabilir.
- Heves edip aldığınız ama bir köşede bekleyen bir enstrümanınız yada tuvaliniz varsa yarım kalan işinizi tamamlamanın tam zamanı (:

8.
İşte bu aktivitelerle 6 saat geçiriyoruz biz. Her birinin arasında kitap okuyoruz, sık sık balkona çıkıp bazen kitaplarımıza orada devam ediyoruz. Oturduğumuz odayı da sık sık havalandırmayı ihmal etmiyoruz bu arada. Saat 6:00’ da akşam yemeği hazırlıklarına başlıyoruz. Yukarıda saydığım yemekleri denediğim gibi klasik tencere yada fırın yemekleri de olabiliyor menüde. Kesinlikle abur cubur yada fastfood ile geçiştirmiyoruz öğünü.
9.
Yemek ve Türk kahvesi faslının ardından saat 20:00 oluveriyor ki bu bizim için film yada dizi saati. Bu aralar 2020 OSCAR ödüllerinde ‘En İyi Film’ kategorisinde aday olan 9 filmi de izledik (en son dün Little Women – Küçük Kadınlar’ ı hakladık, güzel film!). Dizilerden de İngiliz polisiyesi Endeavour’ un 4. sezonunu izliyoruz bu günlerde. Film yada dizi tavsiyesi isteyenler şuraya tıklayabilirler. Normalde film izlerken cips, patlamış mısır yemek gibi kötü bir alışkanlığımız var ancak hiç olmadığı kadar çok film izlediğimizden buna ara verdik, kilolara dikkat! Çok sevdiğimiz filtre kahve keyfini film saatine bıraktık bunun yerine.

10.
Biz gün içinde salgınla ilgili haber yada yazı okumamaya karar verdik. Akşam film keyfinden sonra sadece 1 saat boyunca tartışma programı izlemek serbest. Ardından 7. maddede saydığım aktivitelerden seçtiklerimize biraz daha vakit ayırıyoruz ki bu genelde kitap okumak oluyor.
11.
Son olarak hatırlatmak istediğim husus da yatma saati. Bu konuda da ipin ucunu kaçırmamak, normal hayatımızdaki saatlere riayet etmek önemli. Biz en geç 01:00 ‘ de uyumaya özen gösteriyoruz.
Karantina günlerinde İsmail’ in tablette oynadığı online oyunlara, her ne kadar son derece kısıtlamış olsak da sosyal medyada geçirdiğimiz vakte ve en önemlisi boş boş oturduğumuz zamanlara değinmedim. Evet , bazen de boş boş oturuyoruz. Koşuşturma ile geçen hayatımızda bunu da özlemişiz, boş boş oturmak (:



2 Yorum
MEVLÜT CAN MADEN
yazınıcı çok beğendim
Duygu
Beğenmenize sevindim, çok teşekkür ederim.