
HO CHI MINH CITY, NAM – I DİĞER SAİGON
Ülkenin en büyük şehri Ho Chi Minh City’ e, Siem Reap‘ den Vietnam Airlines ile geçtik ve havaalanından çıktığımızda bizi bir sürpriz bekliyordu: Çin yeni yılı TET nedeniyle havaalanından şehre toplu ulaşım hizmetlerine ara verilmişti. Hemen bizim gibi merkeze gitmek için taksi arayan iki İngiliz gezgini bulduk ve birlikte Grab kullanmaya karar verdik. Otelimiz şehrin en kalabalık noktası Bui Vien’ e çıkan bir ara sokakta olduğundan caddeye gelmeden araçtan indik ve işte o an HCMC’ de olduğumuzu anladık. Bu kalabalık ve karmaşayı gördükten sonra Hanoi hakkında tüm söylediklerimi geri alıyorum (:

HO CHI MINH CITY’ DE ULAŞIM ve KONAKLAMA
Moovit yada Goggle Maps kullanarak rota, durak ve saatleri öğrenip Ho Chi Minh şehrinde uzak yerlere belediye otobüsü ile gidebilirsiniz. Bu alternatifin handikapı son sefer saatlerinin nispeten erken olması. Taksi yada Grab de yaygın. Hatta motorlu Grab’ in daha çok tercih edildiğini söyleyebilirim. Ancak akşam saatlerinde şehrin en ünlü caddesi Bui Vien ve civarına gitmek isterseniz başınız ağrıyabilir. Taksiler gitmek istemez, Grab’ ler uygulamada geliyor görünür ama asla gelmezler. Hatta nereye gideceğinizi öğrenince reddeden bir taksici ile tartışırken stres olup içinde kimlikleriniz , kredi kartlarınız ve paranız olan cüzdanınızı arabada bırakabilirsiniz. Ve asla bulamazsınız, polis de hiç yardımcı olmaz. Haberiniz olsun. Başımıza geldi ordan biliyorum (:

Konaklama konusuna gelince: Bundan önce keşfettiğimiz tüm şehirlerde otel arayanlara kent merkezlerini tavsiye etmiştim. Aslında bu durum Saigon içinde aynı ama burada şehrin eğlence merkezi Bui Vien yerine; Katedral, Pembe Kilise, Tarihi Postane, AVM ve Nguyen Hue yürüyüş caddesine yani kentin asıl merkezine yakın otelleri tercih etmek daha doğru bir seçim olur bizce. Biz Bui Vien‘ de, Booking‘ den ayarladığımız bir otelde konakladık ve ne oteli ne de konumunu tavsiye edemiyorum maalesef ):
HO CHI MINH CITY’ DE NEREDE NE YENİR ? NE İÇİLİR ?
Aklımda Ho Chi Minh City gezisini bir gastronomik keşif tatiline de çevirmek vardı ama ne yazık ki TET tatili nedeni ile gitmek istediğim mekanların çoğu kapalıydı.
Denediğimiz mekanlar ise şunlar:
Propaganda: Buraya kaç kez gittiğimizi hatırlamıyorum. Sanırım biraz da tatilin sonuna doğru salaş yerlerin ve sokak yemeklerinin arasına böyle nezih ve zevk sahibi bir mekan iyi gelmeye başlamıştı (: Konum, dekor, menü, müzikler, ev sahipliği harika. Sokakta yemeye cesaret edemediğiniz yöresel tatları burada deneyebilirsiniz. Sitesinin linkini şuraya bırakıyorum .

Au Parc: Propaganda’ nın hemen yanında, dekor ve ambians en az onun kadar iyi. Vietnam yemeklerine ara vermek isteyip, Akdeniz lezzetlerini özleyenler tercih edebilir.

Pho Cong: Bui Vien civarında kaliteli yöresel yemek bulmak neredeyse imkansız. Pho Cong buraya sadece 5 dk yürüyüş mesafesinde. Vietnam usulü krep “banh xeo” ve İsmail’ in favorisi “bo kho” yani kemiksiz yahni lezzetli. Biz dekoru da çok beğendik.

Turtle Lake: Turtle Lake aslında dörtyolda bir kavşağın havuzu. Etrafında küçük bir park var. Konumu şurası. Ho Chi Minh şehrinin hipster noktası tam olarak burası (: Akşamları sokak satıcıları ve gitarlı gençlerden oluşan gruplar hava kararırken toplanıyor ve sosyalleşiyorlar. Özellikle “Banh Trang Tron” denen plastik poşetin içine kıtır pirinç yufkası, balık kurusu, kalamar parçaları, kişniş, fesleğen, bıldırcın yumurtası ve daha bir sürü baharat ekleyip sonra hepsini karıştırdıkları enteresan mezeyi mutlaka deneyin.
Journeys Sandwich Cafe: Bui Vien’ e yürüyüş mesafesinde başarılı bir mekan daha. Adından da anlaşılacağı üzere seyahat temalı ambians hoş. Sandviçler yaratıcı, porsiyonlar büyük ve yanındaki ikramlar leziz. Fiyat yöresel mekanlara göre yüksek.

HO CHI MINH CITY’ DE GEZİLECEK YERLER
1. Bui Vien Caddesi
Tamam bu ülkeye kaos bile yakışıyor dedik ama bahsettiğimiz Bui Vien’ deki kaos değil kesinlikle (: Sokağa taşan masalar, aynı anda sokaktan masalara taşan taşıtlar, onların arasında ilerlemeye çalışan insanlar, yanyana kafelerin birbirine karışan son ses karaoke müzikleri, yan kafede kareoke yapan gencoyu daha fazla bağırarak bastırmaya çalışan diğer kafenin gencosu ve güney Vietnam’ ın sıcağı Bui Vien’ de biraraya gelmişler (: Bir de caddeye yakın 23 Eylül Parkı, biz Türk gezginlerin deyimiyle Sıçanlı Park var. Bir dost tavsiyesi: Mümkünse parkı geçiş amaçlı bile kullanmayın !

2. Nguyen Hue Caddesi
Belediye binasından başlayıp feribot iskelesine kadar devam eden Nguyen Hue; Vietnamlıların tatil günleri aileleri ile gelip sosyalleştikleri, TET kutlamalarının yapıldığı ve ünlü Kafeler Apartmanının bulunduğu cadde. Konaklama bölümünde de belirttiğim gibi caddenin bulunduğu semt şehrin en nezih ve yaşanabilir bölgesi. Caddenin etrafındaki sokaklarda çok sayıda kafe ve restoran da bulunuyor.

3. Tan Dinh (Pembe Kilise)
1876 yılında, ülke Fransız sömürgesi iken inşa edilen Tan Dinh, Notre Dame Bazilikasından sonra şehrin en büyük kilisesi. Vietnam dilinde adı İsa’ nın Kutsal Kalbi anlamına gelen yapı, içinin ve dışının tamamen pembe renkli olması ile tanınıyor. Şehirdeki en popüler instagram noktalarından biri burası.

4. Savaş Müzesi (War Remnants)
Vietnam deyince akla gelen ilk konulardan biri 1955 – 1975 yılları arasında devam eden ve her iki tarafın da büyük kayıplar verdiği, harp koşulları içinde bile asla kabul edilemeyecek acımasızlıkta uygulamaların tarihte yerini aldığı savaş elbette. Aslında değinilmesi gereken bir başka konu da Amerikan filmlerinin bu savaş hakkında oluşturduğu yanlış algı. Benim bile, izlediğim filmlerde Vietnam askerlerinin işkence yaptığı sahneler gözümün önüne geliyordu müzeye girerken.
Müzenin bahçesinde Vietnamlılarca savaşta kullanılmış yada ele geçirilmiş hava aracı ve tanklar bulunuyor. Yine dışarda; esir alınan Vietnam askerlerinin, Amerikan hapishanelerindeki yaşam koşullarının sergilendiği ayrı bir bölüm var. Müzenin içinde ise savaş süresince dünyadan yükselen tepkilerin, çeşitli ülkelerden savaş muhabirlerinin fotoğraflarının, sivillerin toplu katliama ve kimyasal silahlara maruz kaldığına dair fotoğrafların ve gerçek silahlar ile mühümmatların sergilendiği ayrı ayrı bölümler bulunuyor. Müze ziyadesiyle etkileyici ama kesinlikle çocuklar için uygun değil, dikkatinize !

5. Notre Dame Bazilikası & Tarihi Postane
Resmi adı Bizim Leydi Katedrali olan bazilika aynı zamanda şehrin en büyük kilisesi. 1880 yılında Fransızlar tarafından yaptırılan kilisenin tüm inşaat malzemeleri Fransa’ dan getirtilmiş. 1959 yılında ise Roma’ da yaptırılan Meryem Ana heykeli bazilikanın önündeki meydandaki yerini almış.
Fransızlar tarafından inşa ettirilen bir başka yapı da tarihi posta binası. Gösterişli mimarisi ve duvarlarındaki iki devasa harita ile yaklaşık 130 yıllık bina gezginlerin uğrak yerlerinden.

6. Ben Thanh Pazarı
Pazar yerlerine mutlaka uğrama alışkanlığımızı burada da bozmadık ve Ben Tanh’ a uğramayı ihmal etmedik. Hediyelik eşyalar, imitasyon thermal mont ve çantalar, gıda ürünleri ve yemek stantları ile Pazar yeri bir başka Vietnam klasiği.
Söylemeden edemeyeceğim: TET nedeniyle yemek bölümünde bazı stantlar kapalıydı ve burada insanların yerini devasa sıçanlar doldurmuştu. Bu manzarayı görünce biz burada yemek yiyemedik.
7. Cu Chi Tünelleri
Şehrin en uğrak yerlerinden biri savaş döneminde Viet Kong güçlerinin yer altında ulaşım ve gizlenme maksatlı inşa ettiği bu tüneller. Ulaşımda zamandan kazanmak için burayı turla gezmeyi düşündük, yarım günlük turlar kişi başı 15$ civarına satılıyor. Otel görevlimizin ayarlayacağını söylediği tur doluymuş ve bundan gece otele döndüğümüzde haberdar olduk, biz de sabah toplu taşıma ile kendimiz gitmeye karar verdik.
Moovit kullanarak önce 13 numaralı otobüs ile son durağa kadar 1,5 saatlik, oradan da 79 numaralı otobüsle 45 dakikalık bir yolculuğun ardından tünellerin olduğu komplekse ulaştık. Otobüsler kişibaşı 1,5₺. Tünellere giriş ise kişibaşı 20₺ (4$) civarında. Maliyet kabaca turun üçte biri ama ulaşım çok zaman alıyor.
Tüneller adını Cu Chi yerleşim yerinden alıyor. Tünellere girerken bir rehber tarafından karşılaşıyorsunuz ve tur tanıtım filmi ile başlıyor. Film tam bir Vietnam propagandası ve rehber eşliğinde, grup halinde gezmek zorunlu olduğundan tamamını izlemek şart. Ardından gerçek bomba çukurlarının ardından tüneller başlıyor.

Tünellerin en önemli özelliği şişman yada çok uzun boylu insanların geçemeyeceği kadar dar olmaları. İçlerinde yaşam alanları, depolar, hastane odaları yada karargah olarak kullanılan toplantı odaları mevcut. Su basmasına karşı tahliye sistemleri, gaz saldırılarına karşı havalandırmalar tasarlanmış. Yemek pişirirken çıkacak duman için bile tedbir alınmış. Tünellerin olduğu köy Amerikalılarca tespit edilmiş ancak tüm bombalı saldırılara rağmen tünellere zarar verilememiş. Karadan saldıran Amerikalılar ise tünellere giremediği, tünelin içinde baybolduğu yada bir bubi tuzağıyla karşılaştığı için başarısız olmuşlar.
Son olarak savaş döneminde askerlerin tünellerde pişirip, yediği türden basit bir yemek de ikram ediliyor. Kompleksin içinde gerçek mermilerle makineli tüfek atışı yapabileceğiniz bir poligon da mevcut. Dünyada bunun tecrübe edilebileceği başka bir ülke var mıdır, bilmiyorum (:

