
EUROVELO BİSİKLET ROTALARI | RÖPORTAJ
Yollarbenimumudum olarak ilk röportajımızı bizim de çok ilgimizi çeken ve mutlaka deneyimlemek istediğimiz Avrupa bisiklet rotaları ağı, Eurovelo hakkında yapmak istedik. Daha önce iki kez bu deneyimi yaşayan dostlarımız Behiye ve Fatih ile çok keyifli bir sohbet gerçekleştirdik ve rotalar hakkında kafamızda soru işareti kalmadı. Haydi başlayalım, neymiş bakalım bu Eurovelo (:


Merhabalar sevgili Behiye ve Fatih. Okurlarımız için kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Behiye: Herkese merhaba! Öncelikle çok yararlı ve ilham verici içerikler paylaştığınız sitenizde, bize de yer verdiğiniz için çok teşekkür ederim. Biz de sizin gibi gezmeyi ve keşfetmeyi seven, yeni deneyimler yaşadıkça hayattan tat alan ve yaşadığını hisseden bir aileyiz. Ben matematik öğretmeniyim. Çocuk olmadan önce, herkeste olduğu gibi, sadece çocukluğunda bisiklet kullanmış biriydim. Ara sıra da eşimin triatlon yarışlarına seyirci olarak katılmışlığım vardı. Ama çocuk olduktan sonra her şey değişti ve bisikletli bir yaşama başladım.
Fatih: Merhabalar, ben de helikopter pilotuyum. Sporla ve bisikletle ilişkim uzun yıllardır var. Bu aktiviteyi çok seviyorum ve sürekli ailemle birlikte de yapabilmenin yollarını arıyorum.

Bisiklet tutkunuz ne zaman, nasıl başladı?
Fatih: Aslına bakarsanız bisiklet tutkumuz çok küçük yaşlara uzanıyor. İkimiz de ilkokul çağındaki çocukların bile, bisikletle okula gidip geldiği küçük bir ilçede büyüdük. Bu bakımdan kendimizi çok şanslı hissediyoruz. Henüz ortaokulda iken; yaz tatilinde babamın dükkanında çalışıp, kendime Bisan marka bir dağ bisikleti almıştım. Bu bisikletin bendeki yeri bir başkadır. İlk uzun sayılabilecek gezintilerimi bu bisikletle yaptım. Üniversite yıllarımda ise profesyonel olarak triatlon takımında yer aldım. Yüzme, bisiklet ve koşunun bir arada yapıldığı bu spor bendeki bisiklet aşkını daha da büyüttü. Eurovelo’ yu keşfetmemizle de tutkumuz tavan yaptı!
Behiye: Aslında benim bisiklete olan tutkum, uzun turlarımızla birlikte başladı. Öncesinde tabi ki bisiklete binmekten keyif alıyordum ancak bu bugünkü anlamda bir keyif asla değildi. Üniversite yıllarımda bisiklet kulübünün günübirlik etkinliklerine katılmış ve keyif almıştım.

Çocuklar ile bisiklet hobinizi birlikte götürebiliyor musunuz?
Behiye: Aslında her şey çocukla birlikte başladı. Bir ara çocukla hiçbir şey yapamayacağımızı, hiçbir yere çıkamayacağımızı düşünmeye başlamıştık.
Fatih: Benim ara ara haftasonları antrenman yaptığım bir yarış bisikletim vardı. Çok sık olmasa da bisiklet üzerinde vakit geçiriyordum. Eksikliğini hissettiğimiz şey ise ailece vakit geçirmek ve kendimizi dışarı atmaktı. Bunun için çözüm yolları aramaya başladık.
Behiye: Fatih bana da hediye olarak bir bisiklet almıştı. Ama oğlumuz İlteriş çok küçük olduğu için bisikletime binemiyordum. İlteriş altı aylık olduğunda bir römork alıp, pusetini içine koyduk ve çocukla birlikte olan yolculuğumuz başlamış oldu. Bununla birlikte fark ettim ki; bisikletle gezerken İlteriş hem etrafı seyrediyor, hem de çok kolay uyuyordu. Kapalı alanlardansa, açık havada ve çimler üzerinde daha çok rahat ettik.


Bisikletinizi nasıl seçtiniz? Bu konuda okurlarımıza tavsiyeleriniz var mı?
Behiye: Burada ben sözü Fatih’ e devretmek istiyorum. Konunun uzmanı o, bense sadece aktiviteden keyif alan kişiyim (: Bütün ekipmanlarla o ilgilendi. Sadece benim bisikletim sıfır olarak mağazadan alındı. Diğer bütün bisikletlerimiz ikinci el. Bunu da eklemeden geçemeyeceğim.
Fatih: Behiye’ nin bisikleti daha çok fitness sınıfı, hafif ve seri bir bisikletti. Başlangıçta uzun tur yapmak gibi bir planımız yoktu ve şehir içi kullanabileceği akıcı bir bisiklet olsun istemiştik. Sonrasında, iş tura evrilince biraz modifikasyon yaparak tur yapılabilecek bir hale getirdik. Benimki ise ikinci el aldığım çok sağlam bir tur bisikleti.
Bisiklet seçiminizi yaparken karar alma sürecini etkileyen bir sürü etken var. Bunların başında kullanım amacınız geliyor. Kullanım amacınızı belirledikten sonra, rotanız devreye giriyor. Daha detaylandırmak istersek bu da ayrı bir ropörtajın konusu olabilir. Kısaca şunu söylemeliyim, tüm rotanızın zemin durumu ve eğimi bisiklet seçiminizde çok etkili olacaktır. Her bisikletle, her turu yapmak mümkün ancak uygun bisiklet ve ekipman, sizin konforunuzu ve aldığınız keyfi arttırır.


Güzergahlarınızı nasıl belirliyorsunuz?
Fatih: İlk küçük, yurt içi turlarımız bizim için deneme ve alıştırma gibiydi. Özendiğimiz boyutta bir turu yapıp yapamayacağımızdan çok emin değildik. Oğlumuzla uyumumuza bakmamız, bazı konuları test etmemiz gerekiyordu. Bunun için önce İstanbul-Yalova (Termal) rotasında otel kalışlı bir tur yaptık. Daha sonrasında bir gece çadır konaklamalı İstanbul- İznik turunu gerçekleştirdik. Hem ekipmanlarımızdan hem de oğlumuzla uyumumuzdan çok memnun kalmıştık. Kendimizi durmadan yazın Avrupa’ da yapacağımız Eurovelo bisiklet turlarını hayal ederken bulduk. Rotaları belirlerken, öncelikle performans olarak bizi fazla yıpratmayacak eğime sahip yolları tercih ediyoruz. Yalnızca Temmuz ve Ağustos aylarında izin kullanabildiğimiz için, havanın yaz aylarında da serin olduğu rotalar seçmemiz gerekiyor. Çocukla birlikte yol alacağımızdan yerleşkelerden çok uzak, mahrumiyet bölgelerde pedal çeviremeyiz. Sonra kamp yerleri olmalı. Tabi ki bir diğer husus da güvenlik. Tüm bunların yanında görülmeye değecek ve pedallarken size motivasyon kaynağı olacak, ilham verici manzaralar olması da hiç fena olmaz.
Behiye: Tüm bunlar üst üste konduğunda Eurovelo rotaları tüm beklentilerimizi fazlasıyla karşılıyordu. Zaten bu amaçla oluşturulmuş rotalar bunlar. Biz ilk yıl hem eğimi çok iyi olduğundan, hem de aynı anda üç başkenti görme fırsatı sunduğu için Eurovelo 6′ yı tercih ettik. Münih-Passau- Linz-Viyana- Budapeşte’ yi takip eden bir rota idi. Sonraki yıl ise Eurovelo 15′ i takip ettik. Zorluk derecesi olarak bu iki rota da, küçük çocuklu ve performans kaygısı olanlar için gerçekten mükemmel.


Biraz daha Eurovelo bisiklet rotalarından bahseder misiniz?
Behiye: Eurovelo ağı tüm Avrupa’ yı boydan boya örmüş bisiklet rotaları. Türkiye de dahil toplam 22 ülkeden geçen 19 farklı güzergah mevcut. Bu rotalar yetkili otoritelerce işaretlenmiş ve tabelalandırılmış durumdalar. Hepsinin zorluk dereceleri ve ne kadar sağlıklı işaretlendirildiklerine dair bilgi de mevcut. Zemin durumlarının asfalt mı, yoksa toprak mı olduğuna kadar her şey belirtilmiş. Bu rotalar hakkında detaylı bilgiye Eurovelo’ nun şuradaki sitesinden ulaşabilirsiniz.
Fatih: Bu rotalar boyunca yapılan bisiklet turları, geçtiği ülkeler için alternatif turizm kaynağı olmuş durumda. Bu yüzden bu rotalar, pedalladığınız ülke sınırları içerisinde görmeniz gereken tüm tarihi ve kültürel noktalardan geçecek şekilde planlanmış. Yol boyunca ihtiyaç duyacağınız konaklama alternatifleri, özellikle kamp alanları, bisiklet tamir noktaları ve mola verebileceğiniz güzel kafe-barlar mevcut. Bu arada ülkemizin de dahil olduğu güzergah Akdeniz Rotası isimli Eurovelo 8. İspanya’ da başlayan yolculuk, Atina’ dan sonra ülkemizde devam ediyor. İzmir merkezli rota; Bergama’ daki Pergamon Antik Kenti’ nden, Selçuk’ taki Efes Harabeleri’ ne uzanıyor.


Bisikletinizi yurt dışına nasıl götürüyorsunuz?
Fatih: Bisikletlerimizi yurt dışına uçakla götürüyoruz. Bütünlüğünü çok fazla bozmadan; ön teker, gidon, ve pedalları çıkartıp sağlam bir şekilde paketliyoruz. Bunun için bisikletçilerden boş bisiklet kolisi alıyoruz. Güzel bir şekilde paketledikten sonra, uçağa bisiklet olarak veriyoruz. Bununla ilgili detaylar havayolu şirketlerinin sitesinde yer alıyor. En son seyahatimizde bir bisikletin taşıma ücreti, bir bacak yurt dışı uçuşu için 45$ idi. Varış havaalanında tekrar bisikletleri montajlayıp, tura başlıyoruz. Dönüş biraz daha sıkıntılı. Yabancı bir ülkede koli bulmak, paketleme yapmak ve havaalanına transfer biraz zor olabiliyor. Hele ki çocuk ve onun römorkuyla . . .
Behiye: Kulağa yorucu gelse de, bunlar üstesinden gelinemeyecek şeyler değil. Öyle ki bir keresinde havaalanına kadar bisikletle gittik, kolileri de römorkun üzerine bantlayarak tutturduk. Ve paketleme işini havaalanında yaptık.

Bisiklet turlarında mutlaka yanınıza aldığınız teknik ekipmanlar neler?
Fatih: Bisikletle uzun turlarda olmazsa olmazınız; yama takımı, yedek iç lastik , pompa ve alyan takımı. Bisikletinizin vidalarına uygun anahtarlar almalısınız. Bunlar minimum teçhizat olarak kabul edilebilir. Avrupa’ da çoğu rotada bu teçhizat fazlasıyla yeterli olacaktır. Çok ıssız ve ihtiyaç duyduğunuzda yardıma ulaşamayacağınız rotalar içinse teçhizatı çeşitlendirmekte fayda var. Biz yukarıda saydıklarımızın yanında; firen ve vites teli, pense, fren pabucu da almıştık.

Turlarda hangi uygulamaları kullanıyorsunuz?
Fatih: En çok kullandığımız uygulamaların başında “Mapsme” geliyor. Sonra “Bikemap” diyebilirim. Mapsme offline olarak çalışabiliyor ve size bisiklet rotası çizebiliyor. Bu çok güzel bir özellik . Konaklama için ise en çok “Warmshowers’” kullanıyoruz.


Merak eden okurlarımız için Warmshowers organizasyonunu anlatır mısın biraz?
Behiye: Warmshowers tüm dünyayı çevreleyen çok güzel bir topluluk. Turlarımızın en güzel anlarının, evlerinde konakladığımız yerel insanlarla olan paylaşımlar olduğunu söylemiştik. Uzun turda olan bir bisikletçinin en çok ihtiyaç duyduğu şey sıcak bir duş oluyor. Bu toplulukta yer alanlar da bunu çok iyi bilen insanlar. Topluluğun adı da bu noktadan esinlenmiş zaten (: Turda olan bisikletçilerin kısıtlı bütçelerine de katkıda bulunuyor. Ayrıca paylaşılan hikayeler de paha biçilmez oluyor. Gerçekten bir kültürü en iyi tanımanın yolu yaşandığı doğal ortamında gözlemlemek. Warmshowers bize bu imkanı verdi. Biz de misafir olduğumuz evlerde, ev sahiplerine yanımızda götürdüğümüz tarhana çorbası ve ev yapımı erişteden aksam yemeği hazırladık her seferinde. Aşina olmadıkları bu tatlar da onlar için yeni keşifler oldu ve gördüğümüz kadarıyla çok keyif aldılar.
Fatih: Pek çoğunuz daha önce “Couchsurfing”i duymuştur. Warmshowers tur bisikletçilerine hitap eden CS tarzı bir uygulama. Çalışma mantığı benzer. Tamamen gönüllüler tarafından desteklenen , hiç bir kar amacı gütmeyen bir site. Uzun tura çıkmış bisikletçileri ve onları ağırlamak isteyen ev sahiplerini buluşturuyor. Profilinizde hem ev sahibi olarak , hem de konuk olarak özelliklerinizi belirtiyorsunuz. Böylece çıkabilecek pek çok sorunun önüne geçilmiş oluyor. Hakkınızda yazılan geri beslemeler de tercih edilmeniz konusunda çok etkili oluyor.

Sizi en çok etkileyen yerlerden bahseder misiniz?
Behiye: Bisikletle uzun tur yaparken, çoğu zaman hayat yavaş akmaya başlıyor. Motorlu taşıtlarla seyahate kıyasla içinde bulunduğunuz an ve ortam çok daha yoğun oluyor. Bu soruya kesin olarak cevap vermek çok zor olsa da, Como Gölü’ nün etrafını dolaşırken çok keyif aldığımızı söyleyebilirim. Ayrıca İsviçre Alpleri’ nin zirvesinden, Ren Nehri’ nin kalbinden aşağı kıvrılarak inen yollarda sürmek müthişti. O manzara, kocaman çanlarıyla inekler ve hatta yağmur sonrası çıkan gök kuşağı bizi çocukluğumuzda izlediğimiz çizgi filmlere götürdü.
Fatih: Viyana ve Budapeşte gibi güzel şehirleri de bisikletle gezmek son derece konforlu ve zevkli. Ulaşım araçlarına tıkılmadan, hiçbir ayrıntıyı kaçırmadan, istediğiniz yerde kolayca durarak gezmek hem çok verimli, hem de çok rahat. Güzel bir kafenin önüne park ederek, meydanı izleyip kahve de içebilirsiniz.

Tehlikeli şeyler başınıza geldi mi? Bunun için ne gibi önlemler alıyorsunuz?
Behiye: Çok ıssız ve vahşi bölgelerde konaklama ve seyahat yapmadığımız için güvenlik konusunda sıkıntı yaşamadık. Seyahat halinde iken zaman zaman bisiklet rotasının tenha yerlerden geçtiği oldu fakat çok uzun sürmüyor, en fazla 15 km sonra bir yerleşke görüyorduk.
Fatih: Benim trafik konusunda bazı tavsiyelerim olacak. İstanbul’dan bize katılan bir arkadaşımız, bisikletten düşerek kafasını vurdu. Çok ağır bir kazaydı, bizi epey korkuttu. İki gün hastanede yattı. Ne yazık ki bize katıldığı gün tüm dükkanlar kapalı olduğu için kask alamamış, bir sonraki şehir olan Linz’ den almaya karar vermiştik. Ancak kaza bizden önce davrandı. Kask takıyor olsaydı çok küçük atlatabileceği bir kaza, çok büyümüştü. Onun için şiddetle kask takmanızı tavsiye ediyorum. Ayrıca seyahat sağlık sigortası da olmazsa olmaz bence .

Aklınızda kalan ve okurlarımızla paylaşmak istediğiniz bir anınız var mı?
Behiye: Tüm bu turlardan sonra, arkadaşlarımızla sohbet ederken en çok bahsettiğimiz anların; Warmshowers ile iletişime geçip, evlerinde kaldığımız yerli insanlarla yaşadığımız anlar olduğunu fark ettik ikimiz de. Karşılıksız yardımlaşmak ve onların tur hikayelerini dinlemek, kültürü paylaşmak çok güzeldi. Hiç tanımadığımız insanların yardım etmek konusunda içten çabalarını görünce, insanlığa dair ümitlerimiz tekrar yeşerdi. Çok bariz bir örnekten bahsetmek istiyorum: Almanya’ da, Bonn yakınlarında yaşayan genç bir çift; kendileri evde olamamalarına rağmen anahtarı gizli bir yere bıraktılar ve evi kendi evimiz gibi kullanabileceğimizi söylediler. Onlar yokken evlerine girdik , mutfaklarını kullandık ve uyuduk. Ertesi gün geldiklerinde sohbet ederken öğrendik ki; o da bisikletle dünya turunda iken İstanbul’ da biri onu aynı şekilde, kendisi evde yokken misafir etmiş. Bayram tatili için ailesinin yanına gittiğini, onun evi kullanabileceğini söylemiş. O da bu davranıştan çok etkilenmiş, bu yüzden bizi evinde misafir etmişti. İyiliğin dünyayı nasıl güzelleştirdiğine çok güzel bir örnek yaşamıştık.

Son olarak geleceğe dair plan ve hedeflerinizden bahseder misiniz?
Fatih: Bir defa olsun bisikletle uzun tur yapmış birisi, muhakkak yeni turlar için hayal kurar. Biz de sürekli hayal kuruyor, planlar yapıyoruz. Şartlar yeniden olgunlaştığında tekrar pedallayacağız. Yurt içinde uzun soluklu tur yapmak pek mümkün olmuyor, çünkü malum Behiye’ nin yıllık izni sadece Temmuz ve Ağustos aylarında. Bu aylarda ülkemiz çocukla tur yapmak için gerçekten çok sıcak. Ama yine de erken ve geç saatlerde çevirecek şekilde yurt içinde bir tur yapmayı çok istiyoruz. Bu yönde rota çalışmalarımız var. Şekillendikçe paylaşacağız.
Behiye: Özetle; gerek tatil seçeneği, gerekse ulaşım aracı olarak bisikletin hayatımızda daha çok yer etmesini istiyoruz. Bu bağlamda çevremizde merak eden herkesle deneyimlerimizi paylaşıyoruz. Bu röportaj da daha çok insana ulaşarak insanlara hayal aşılalayacağı için çok mutluyum. Biz her zaman için okurlarınızın her türlü sorusunu cevaplamaya ve yardımcı olmaya hazırız.

Bize vakit ayırdığınız ve tecrübelerinizi paylaştığınız için çok teşekkürler ikinize de. Bundan sonraki maceralarınızı da merakla bekliyoruz.
İşte Eurovelo böyle bir şey dostlar, sizin de ilginizi çekti değil mi? Behiye & Fatih’ in paylaşımlarını takip edebileceğiniz instagram hesapları için tıklayabilirsiniz.
Diğer tavsiye yazılarımızı da buraya bırakıyorum, görüşmek üzere.


