
EN GÜZEL SEYAHAT FİLMLERİ
Gabriel Garcia Marquez’ in 19. yy sonlarındaki salgın günlerinde, Kolombiya’ nın liman kenti Cartagena’ da yaşanan imkansız bir aşkı anlattığı “Kolera Günlerinde Aşk” kitabının farklı bir versiyonu yaşıyoruz şu sıralar. Madem 21. yüzyılda, biz de salgın nedeniyle evlere tıkıldık; o zaman gelsin “Corona Günlerinde Evde Seyahat Filmi İzlemek!”. Enteresandır, benim Marquez’ in kitabı ile tanışmam da bir film sayesinde olmuştu: Serendipity. John Cusack ve Kate Beckinsale’ in başrol oynadığı film, ülkemizde “Tesadüf” adı ile yayınlandı. Filmde hikaye öyle bir noktaya geliyor ki; Jonathan telefon numarasını 5 dolarlık bir banknota, Sara ise satıştaki “Kolera Günlerinde Aşk” kitaplarından birinin ilk sayfasına yazıyor. Ve ikili, eğer gerçekten bir araya gelmemiz gerekiyorsa numaralar bir şekilde karşımıza çıkar ve kader bizi birleştirir deyip ayrılıyorlar. Neyse, bu kadar yeter; zira yapım seyahat filmleri kategorisinde olmadığından bu yazının konusu değil (:

Ben de madem seyahat edemiyoruz, o zaman seyahat filmleri izleyelim diyerek en çok beğendiklerimden oluşan bir liste hazırlamak istedim. Ama internette gördüğünüz listeler gibi konusu yolculuk olan tüm filmleri değil, gerçekten keyif aldıklarımı paylaşacağım sizlerle. Örneğin “Wild” (Yaban) yada “A Walk In the Woods” (Hayatımın Yılı ) çoğu yazıda karşınıza çıkabilecek ama benim listemde yer verecek kadar beğenmediğim filmler. Favori sırama göre yazıyorum, en başta en sevdiğim yani. Buradaki bazı filmlerden ‘Hangi Şehre Gitmeden, Hangi Film İzlenmeli?‘ yazımda da bahsetmiştim bu arada. Haydi başlayalım:
1. Into The Wild (Özgürlük Yolu)
“Bana; aşk, para, inanç, şöhret veya adalet yerine yalnızca gerçeği verin.”
Sadece bu listenin değil, en sevdiğim filmlerin de başında tartışmasız ‘Into The Wild’ geliyor. Alexander Supertramp adamımdır; laf söyletmem, ona göre (: Gerçek bir yaşam hikayesinden ilham alan film; üniversiteden mezun olan Christopher McCandles’ ın şehir yaşamından, doğaya ve toprağa kaçışını anlatıyor. Tüm varlığını bir hayır kurumuna bağışlayıp, topluma ve onun asla benimseyemediği yargılarına sırtını dönen Chris; hayallerinin peşinde yola koyulur. Ve bu yolculukta hayatını temelden değiştirecek, ufkunu daha da genişletecek farklı karakterlerde pek çok insanla karşılaşır. Texas’ da başlayan macera; kısmen ünlü Pacific Crest rotası, kısmen de Colorado Nehri boyunca devam ediyor ve önce Kanada sonra da Alaska’ ya ulaşıyor. IMDB linki için tıklayın. Filmden son bir replik daha:
Mutluluk, sadece paylaşıldığında gerçektir.

2. Under The Tuscan Sun (Kızgın Güneş)
Merak ediyorum; acaba kaç insan bu filmi izledikten sonra bir gün Toskana’ ya gitmenin hayalini kurmuş ve bunlardan kaçı bu rüyasını gerçekleştirmiştir (: Bir tanesi benim mesela. Başta, filmin çekildiği ana lokasyon Cortona olmak üzere; Siena’ dan Arezzo’ ya, Lucca’ dan San Gimignano’ ya, Floransa’ dan Pienza’ ya tüm Toskana’ yı arşınladık. İyi ki de öyle yaptık!

Diana Lane’ in başrolde oynadığı filmde; eşinden yeni boşanan ve depresyonda olan Frances, en yakın arkadaşının Toskana turu hediyesini (nerede bizde öyle arkadaş?) istemeyerek de olsa kabul etmek zorunda kalır. Turla Cortona kasabasını gezerken Frances’ ın gözü bir satılık villa ilanına takılır ama çok da oralı olmaz. Ekip geziyi tamamlayıp, kasabayı terk ederken otobüs bir koyun sürüsünün geçişini beklemek için frenlemek zorunda kalır. Bilin bakalım durdukları yer neresidir? Francis’ in ilanda gördüğü evin tam önü. Ve hikaye başlar (: Bu arada filmlere Türkçe isim verenlerin saçmaladığı bir eser daha karşımızda, ‘Kızgın Güneş’ de ne alaka? IMDB linki için tıklayın.

3. Bucket List (Şimdi Yada Asla)
Öncelikle, TDK’ nın işi gücü bırakıp en kısa sürede ‘bucket list’ tabirine güzel bir Türkçe karşılık bulması yönünde çağrı yaparak yazıma başlamak istiyorum (: Gelelim filme: Başrolde Jack Nicholson ve Morgan Freeman var, da ne olsun? Dahası, güzel de bir hikaye olsun değil mi?
Önce orta gelirli, otomobil tamircisi Carter (Morgan Freeman) kanser teşhisi ile hastaneye yatar, ardından da odaya, aynı hastalıktan muzdarip milyoner Edward (Jack Nicholson) gelir. Carter’ ın kendi ‘bucket list’ yani ‘ölmeden yapılacaklar listesini’ hazırlaması Edward’ ın da hoşuna gider ve bir yıl ömür biçilen ikili listeyi beraber düzenlemeye başlarlar. Ardından da Carter’ ın ısrarı ile hastaneyi terk edip, listedeki her bir maddeyi gerçekleştirmeye koyulurlar. IMDB linki için tıklayın.

4. Out Of Africa (Benim Afrikam)
Öncelikle şu bilgileri vereyim: 1985 yapımı film listedeki en eski ve 2 sa 40 dk süresi ile en uzun film. Ayrıca kurgusu da size biraz farklı gelebilir. Ancak ‘en iyi film’ ve Meryl Streep’ in ‘en iyi kadın oyuncu’ ödülü dahil 7 Oscarlı yapım, IMDB’ de benden 8 almayı da başarmıştı (: Özellikle benim gibi Afrika temalı filmleri sevenler kaçırmasın.
Yıl 1913; Danimarkalı asilzade Karen Blixen (Meryl Streep), İsveçli Baron Bror Blixen ile evlenir ve İngiliz sömürgesi Kenya’ da bir çiftlik satın alıp, oraya yerleşirler. Önce Bror’ un göründüğünden farklı bir karaktere sahip olduğunun ortaya çıkması, ardında da 1. Dünya Savaşı’ nın patlak vermesiyle işler karışır ve hikaye gelişir. IMDB linki için tıklayın.
5. Seven Years In Tibet (Tibet’ de Yedi Yıl)
1938 yılında Avusturya’ lı dağcı Heinrich (Brad Pitt); karısı Ingrid hamile olmasına rağmen, o zaman İngiliz sömürgesi olan Pakistan’ daki ‘Nanga Parpat’ zirvesine tırmanmak üzere, arkadaşı Peter’ ın ekibine katılır. Ancak ekip, 2. Dünya Savaşı’ nın başlaması ile İngiliz – Hint yetkililerince tutuklanır. Harrer ve Peter, 1944 yılında hapishane’ den kaçar ve Tibet’ e geçerler. Böylece Harrer’ in 14. Dalai Lama ile tanışmasına kadar giden ve Çin’ in Tibet’ i işgal etmesiyle işlerin iyice kızıştığı macera başlamış olur. 1997 yapımı film Heinrich Harrer’ ın gerçek hayat hikayesini anlattığı aynı isimdeki kitabından uyarlanmış. IMDB linki için tıklayın.

6. The Motorcycle Diaries (Motosiklet Günlükleri)
Yıl 1952, tıp fakültesi son sınıf öğrencisi Ernesto Guevara (nam-ı diğer ‘Che’) ve çapkın arkadaşı Alberto bir motosiklete atlayıp Buenas Aires’ den yola çıkarlar. Hedef tüm Güney Amerika’ yı keşfetmektir. 4,5 ayda 14.000 km kat eder ve yolculuk boyunca hayatlarını temelden değiştirecek, ufuklarını açacak insanlarla ve olaylarla karşılaşırlar. Atacama Çölü’ nden, Machu Picchu’ ya enfes Güney Amerika kent ve doğa manzaraları sizi bekliyor. Senaryo, Guevara’ nın günlükleri ve sonrasında Alberto Granado’ nun yazdığı kitaptan oluşturulmuş. IMDB linki için tıklayın.

7. The Secret Life Of Walter Mitty (Walter Mitty’ nin Gizli Yaşamı)
“Life” dergisinde çalışmakta olan Walter Mitty (Ben Stiller), iş arkadaşı Cheryl’ e bayağı bir yanıktır. Hiç yüz yüze görüşmemiş olsalar da, ünlü doğa fotoğrafçısı Sean O’Connell (Sean Penn) ile derginin iletişimini yine Walter yürütmektedir. Sean; artık sadece online yayınlanacak olan derginin, basılacak son sayısı için bazı negatifler gönderir ve bunlardan 25 numaralı fotoğrafın mutlaka kapağa konmasını ister. Ancak #25 kayıptır ve Walter, dünyanın herhangi bir noktasında olması muhtemel Sean’ u bulmak üzere yola koyulur. Gerisi harika Grönland manzaraları, belki onlardan da daha güzel İzlanda sahneleri. 2013 yapımı filmin IMDB linki için tıklayın. Bu arada filmde David Bowie’ nin çok sevdiğim Space Oddity şarkısını da bolca dinleyeceksiniz:
“Ground Control to Major Tom (Yer kontrolden, Binbaşı Tom’ a)
Commencing countdown, engines on (Geri sayım başladı, motorları çalıştır)
Check ignition and may God’s love be with you (Ateşlemeyi kontrol et ve tanrı seninle olsun)”
Sean’ un; ender ortaya çıkan kar leoparını görmesine rağmen fotoğraflamadığı ve anı yaşamak, objektiften değil çıplak gözle izlemek istediğini anlattığı sahne gezginlere bir mesaj niteliğinde!
8. The Best Exotic Marigold Hotel (Marigold Oteli’ nde Hayatımın Tatili)
Bir grup emekli İngiliz, reklamını gördükleri ve egzotik bir emeklilik tatili vadeden ‘The Best Exotic Marigold Hotel’ de rüya gibi bir konaklama deneyimi hayali ile Hindistan’ ın Jaipur kenti için yola koyulurlar. Belirtilen adrese vardıklarında ne görsünler? Otel tam bir harabe. İşletmecisi Sonny Kapoor da, heyecanlı ama beceriksiz bir ana kuzusu. Hindistan coğrafyasının güzelliği, kültür farklılıkları ve yaşamdan keyif almanın yaşı olmayacağı temaları üzerine kurulmuş bu keyifli film ‘These Foolish Things’ (Aptal Şeyler) adlı romanının sinemaya uyarlanmış hali. Sonny Kapoor rolünü Slumdog Millionaire ve Lion filmlerinde tanıdığımız Dev Patel oynuyor. Ayrıca Oscar ödüllü sanatçılar Judi Dench ve Maggie Smith de filmde. IMDB linki için tıklayın.

9. Tracks (Çöldeki İzler)
2013 Avustralya yapımı filmin, bu listede en az aşina olunan seçenek olduğunu tahmin ediyorum. Robyn Davidson, 1977 yılında köpeği ve 4 devesi ile Avustralya’ nın Alice Springs şehrinden, ülkenin batı sınırını oluşturan Hint Okyanusu’ na doğru yola çıkar. Kıtanın çöllerini kapsayan seyahat, toplam 2.700 km sürecek ve National Geographic fotoğrafçısı Rick Smolan tarafından fotoğraflanacaktır. Avustralya’ nın sosyo – kültürel yapısı ve muhteşem coğrafyasının yanında, 24 yaşında genç bir kadının hayata meydan okumasını konu alan filmi izlerken ben büyük keyif aldım; umarım siz de beğenirsiniz. IMDB linki için tıklayın.

10. Eat, Pray, Love (Ye, Dua Et, Sev)
Günümüzde bir kadının isteyebileceği her şeye sahip olan ancak aradığı mutluluğu bir türlü bulamayan Elizabeth Gilbert’in (Julia Roberts) hikayesi. Otuzlu yaşlarının başındaki Liz; sadık ve varlıklı bir eşe, New York’ da kocaman ve pahalı bir eve, imrenilecek bir kariyere sahipken her şeyi bir kenara bırakır ve dünya turuna çıkar. Ancak aslında bu, ne istediğini aradığı içsel bir yolculuktur. Üç temel ihtiyaç ve üç farklı kültür: Ye = İtalya, Dua Et = Hindistan, Sev = Bali. Liz’ in aradığı aşkı bulduğu Brezilyalı iş adamı Felipe rolünde Javier Bardem var. IMDB linki için tıklayın.
BONUS: Captain Fantastic
2016 yapımı Kaptan Fantastik tam olarak bir seyahat filmi olmadığından listeye eklemedim ama çok beğendiğim için kendisinden bahsetmeden de geçemeyeceğim (: Filmin ilk yarısında; parayı, statüyü, teknolojiyi geride bırakıp, doğaya dönebilmenin; çocuklarını dayatmalara göre değil de doğru bildiğin yöntemle ama yine güçlü ve entelektüel olacak şekilde yetiştirebilmenin, her şeyi paylaşmanın, koşullar ne olursa olsun dürüst ve net olabilmenin mümkün olduğu harika bir şekilde aktarılıyorken; ikinci yarıda düzenin tamamen dışına çıkmanın verebileceği zarar izleyicinin yüzüne çarpılıyor adeta. Filmin konusu şöyle: 6 çocukları ile Washington ormanlarında yaşayan Ben ve Leslie çocuklarını da kendileri eğitmektedirler. Onların özgüvenli, sorgulayıcı, fiziken sağlıklı ve fit bireyler olarak yetişmeleri ve teknolojiye mahkum olmadıklarının farkına varmaları tek gayeleridir. Ancak Leslie’ nin psikolojik rahatsızlığı işleri karıştırır. IMDB linki için tıklayın.
MANSİYON ÖDÜLÜ: In Bruges (:
Küçücük bir şehirde çekilmiş, neredeyse iki saatlik yüksek bütçeli bir film. Alın size ön Brugge gezisi (: İngiltere’ deki patronları Harry, kiralık katiller Ray (Colin Farrell) ve Ken’ i bir süre gözlerden uzak kalmaları için Brugge’ e gönderir ve bir turist gibi davranıp, talimatını beklemelerini emreder. Her ne kadar etliye – sütlüye karışmak istemeseler de, bela ikiliyi gelir bulur elbette ama işleri asıl karıştıracak olan Harry’ nin beklenen talimatıdır. 2008 yapımı film ‘en iyi özgün senaryo’ dalında Oscar’ a da aday gösterilmişti. IMDB linki için tıklayın.

