
BALİ GEZİSİ, GÜNEYDOĞU ASYA’ NIN GEÇ KALINMIŞ KEŞFİ
Öncelikle neden Bali, onu açıklayalım (: Güneydoğu Asya’ ya yapacağımız ilk seyahat için 9 günümüz ve bolca alternatifimiz vardı. Önce seçenekleri dörde düşürdük: Endonezya, Tayland, Malezya ve Filipinler. Hepsini görmek istiyorduk ve planımız sırasıyla her birini ayrı ayrı ziyaret etmek, bu yüzden çok da düşünmeden Bali’ yi tercih ettik. İznimizin böyle bir gezi için nispeten kısa olması ve diğer seçeneklerde bolca şehir değiştirmemiz gerekeceği gerçeği bu kararı almamızda en büyük etken oldu.
BALİ’ YE NE ZAMAN GİDİLİR ?
Adada Mayıs – Ekim arası kuru yani turistik potansiyelin yüksek olduğu dönem, Kasım -Nisan arası ise yağmurlu sezon. Tropik kuşağın yağmurları malum, o yüzden seyahatinizi ıslak sezonda planlamamanızda fayda var. Biz Ekim’ de oradaydık ve bu ay kuru sezonun sonuna denk geliyor, bu ada turizmi için de düşük sezonun başlangıcı demek. Orada olduğumuz süre boyunca sıcaklık her zaman olduğu gibi 28-30 C civarında idi ve hiç yağmur yağmadı.
BALİ NEREDE ?
Güneydoğu Asya ülkelerinden Endonezya‘ ya bağlı olan ada, Küçük Sunda ada grubunun en batıdaki parçası. Doğuda Lombok Adası ve Java Adası arasında yer alıyor.
BALİ’ YE NASIL GİDİLİR ? UÇAK BİLETİ KONUSU
Uçak bilet fiyatlarını üyesi olduğum seyahat sitelerinden gelen bildirimler ile takip ediyorum. Bunun yanında en büyük hobim tabi ki seyahat etmek olduğundan neredeyse her sabah Skyscanner uygulamasından aklımdaki destinasyonların fiyatlarına şöyle bir bakıyorum. Ekim ayındaki Bali seyahatimiz içinse biletlerimizi Qatar Airways’ den gelen bir mail sayesinde öğrendiğim kampanya ile Mayıs ayında kişi başı gidiş dönüş 480 $’ a aldık. Uçuşumuz Doha aktarmalı ve oradan direk Bali’ ye idi.
İstanbul – Doha arası yolculuklarımız yurtiçi firmalarımızın konfigürasyonuna oranla koltuk aralıklarının oldukça geniş olduğu standart dar gövde bir uçak ile güzel bir kahvaltı ve başarılı bir multimedya eğlence sistemi eşliğinde oldukça keyifli geçti.

Doha Hamad Havalimanı derli toplu, şık bir tesis; ücretsiz internet de mevcut. Gidişte 4 saatlik bekleme süremizi B koridorunda bulunan aile bölümünün arkasındaki şezlong koltuklarda Qatar Airways transfer bankolarından aldığımız battaniyelere sarılıp uyuyarak geçirdik (:
9 saatlik Bali – Doha arası uçuşlarını ise geniş gövde, çift koridor uçaklarla yaptık. İki öğün yemek ve sürekli içecek ikramının yanında havada 1 saat ücretsiz internet jesti de yolculuğumuza renk kattı. Toplam dört uçuşta eğlence sistemindeki güncel ve klasik filmlerden 6 tanesini izledim. Uzun mesafe uçuşlarında firmaların kendilerine özgü ücretsiz kişisel yolculuk setleri oluyor; Qatar’ ın yolculuk seti de yastık, battaniye, çorap, göz bandı, diş seti, kulak tıkacı ve dudak balzamından oluşuyordu.
TÜYO: Uzun mesafe uçuşları için check-in yaparken en arka koltuklardan tercih edin, boş yer varsa büyük ihtimalle arka koltuklarda olacaktır. Böylece saatlerce omuz omuza seyahat etmekten kurtulabilir, hatta üçlü yada dörtlü tüm sıra size kalabilir. Biz dört uçuşumuzu da yanımız boş olarak gerçekleştirdik (:
BALİ’ DE NEREDE KONAKLANIR ?
Gitmeden önce okuduğum blog ve sitelerden edindiğim bilgiler ile seyahatimizi tropik jungle ve pirinç tarlaları ile bilinen Ubud bölgesi, beach club ve tabi plajlar için Kuta-Seminyak bölgesi ve yakın adalardan birinden oluşmak üzere üçe bölmeye karar verdik.
Yurtdışında otel seçerken oradan almayacak olsam bile Booking.com’ un kullanıcı değerlendirme puanlarını dikkate alıyorum ve uygulama bugüne kadar beni dünyanın neresinde olursam olayım hiç yanıltmadı. (Seyahatlerimizde kullandığımız diğer uygulamalar için şuraya tık tık!) Bali’ de kaldığımız dört otelden ikisini bu uygulamadan satın aldık; üçüncü için de uygulamadan fiyat alıp, internet sitesi üzerinden direk otel ile görüştük ve daha hesaplı bir anlaşma yaptık. Dördüncü otel olarak da Airbnb sitesinde pirinç tarlaları içinde konaklama imkanı veren tesislerden birini tecrübe etmek istedim. Böylece Ubud’ da iki farklı otelde kalmış olduk..
Firefly Eco Lodge:
Bali’ de ilk konaklamamız yukarıda bahsettiğim gibi Airbnb’ den kiraladığımız Firefly’ da oldu. Ubud merkeze yakın, gerçek pirinç tarlaları ve tropik agaçlarla çevrili, adından da anlaşılacağı üzere geceleri etrafında ateş böceklerinin uçuştuğu bu otel Bali’ yi bu kadar güzel yapan doğasını filtresiz yaşamak isteyenler için gerçekten şahane bir seçim. Banyomuz bize özel ve açık havada idi, içinde ise kocaman bir palmiye ve geniş yapraklı bitkiler vardı. Sadece odamızın hemen önündeki havuzlu, salıncaklı ortak kullanım alanında Bali kahvesi ile kahvaltımızı yaparkenki kokular, sesler ve manzara için bile her şeye değerdi. Otele ulaşmak için karayolu bittikten sonra pirinç tarlaları içinden 10 dakikalık çok keyifli bir patikadan yürümek gerekiyor. Şunu söylemeliyim ki; eğer otelinizden beklentiniz vale hizmeti, kusursuz hijyen, eksiksiz bir tesis, profesyonel çalışanlar ise burası size göre değil. Fiyat günlük 25 $.

Graha Moding Villas:
Ubud’ daki ikinci otelimiz ise kendi sitesinden irtibata geçerek rezerve ettiğim Graha Moding Villas idi (detaylar için şuraya tık tık ! ). Burası manzarası ve sonsuzluk havuzu için belirlediğim birkaç otelden biriydi ve hayal ettiğim gibi hem havuz keyfimiz hem de jungle manzaralı, nehir dinletili balkon sefalarımız eşsiz oldu. Burada bile konaklamamıza kurbağa sesli, kertenkele görünümlü gekolar eşlik ettiler. Fiyat günlük 65$.

Grandma’ s Plus Hotel
Bali’ deki son otelimiz ise bir gecelik Gili Trawangan turumuzdan sonra üç gece konakladığımız Seminyak’ daki Grandma’ s Plus Hotel oldu. Plaja yakın ve merkezi konumu için seçtiğim bu otelden de fiyat fayda dengesini de göz önünde bulundurduğumda fazlasıyla memnun kaldığımı söyleyebilirim. Ama Seminyak meydanına daha yakın bir otel hem görülesi kafe ve restoranlara hem de beach clublara yakınlığı nedeniyle daha da memnuniyet verici bir seçim olabilirdi. Otelde sevdiğim şeylerden biri de kaliteli masaj hizmeti oldu. Ayrıca saati uyarsa havaalanı ringi ve civara göre oldukça ekonomik motor kiralama yardımı da işe yarar. Otelin altındaki restoran da ihtiyaç halinde kullanılabilir, yemekler de fiyatlar da fena değil. Konaklama ücretini girişte aldıklarını hatırlatayım, bizim gibi otelin düşük kurundan dolar bozdurmak zorunda kalmayın. Fiyat günlük 25$.
BALİ’ DE ULAŞIM SORUNSALI
1. Havaalanı – Şehir Merkezi Ulaşımı:
Yine gitmeden detaylı bilgi edindiğim hususlardan biri de ulaşım konusu oldu. Araştırmalarımdan havaalanı – şehir ulaşımı için Grab kullanmaya karar verdim, uygulamayı gitmeden indirdim ve kurdum. Uygulama mevcut konumunuzla çalıştığından gitmeden denemem mümkün olmadı. İndikten sonra havaalanında ücretsiz internete bağlandım; gideceğim yeri seçip, uygulamanın belirlediği standart fiyatı kabul edince araç belirlendi ve koordinasyon için uygulama üzerinden şoförle yazışmaya başladık. Taksicilerden çekindiği için şoför bizi giden yolcu katına yönlendirdi. Dönüşte de otelden havaalanına Grab ile geldik, otelden aldığımız taksi ücreti teklifi ile Grab arasında 3,5 kat fark olduğunu belirtmem gerek. Burada da otel görevlilerinin Grab kullanacağımızdan şüphelenip bize anlaşmalı oldukları taksilerden çağırmak için bayağı kıvrandığını söylemeliyim (:
Hiç taksi kullanmadık ama incelediğim sitelerde yapılan tavsiyeler şunlardı: Taksi seçerken dikkatli olunması, mümkünse Blue Bird Grup taksilerin (benzer isim ve logoda fason firmalar mevcut, dikkat) tercih edilmesi; pazarlık yaparak sonradan otoyol ücreti, havaalanı giriş bedeli gibi ekstralar talep edilmeyecek şekilde önceden anlaşmaya varılması.
2. Adanın Kalabalık Güney Kesiminde Ulaşım:
Ubud merkez ile Canggu, Seminyak, Kuta, Jimbaran ve Uluwatu bölgelerini ise motor kiralayarak gezmeye karar verdim çünkü burada mesafeler daha kısa ve uğranacak noktalar birbirine daha yakın. Bu arada önceden tecrübeniz yoksa motor kullanmayı öğreneceğiniz yer kesinlikle Bali değil. Adanın merkezi olan güney sektöründe trafik tam bir keşmekeş; her yerden otomobiller ve motorlar fırlıyor, tabela sistemi neredeyse yok, kavşaklar kontrolsüz, şoförler sabırsız ve kural tanımaz, takip mesafesi diye bir kavram adaya uğramamış bile. Bu şartlarda araç kiralamak da çok mantıklı olmayacağından adanın bu kısmında ulaşım için motordan sonraki en iyi alternatif Grab kullanmak gibi duruyor.

3. Adanın Uzak Kesimlerine Ulaşım:
Asıl planlanması gereken konu ise adanın merkeze uzakta kalan kuzey ve doğu kesimlerine yapmak istediğim gezileri organize etmekti ki bunun için de optimum çözümün şoförlü araç kiralamak olduğuna kanaat getirdim. Neden mi ? Bali’ de yollar dar, kıvrımlı ve yerleşim yerlerinden geçiyor; ortalama hızınız ancak 40 km olabilir. Ayrıca direk yol olmadığından kuş uçuşu 10 km mesafedeki bir yere karayolu 30 km sürebiliyor. Trafik soldan akıyor, direksiyonlar sağda, Google Maps buradaki gibi verimli çalışmıyor, zaman kısıtlı; işte bu nedenlerden araç yada motor kiralama şıkkını eledik.
Araç kullandığımız iki gün de Ubud’ dan yola çıkıp ilk noktaya ulaşmamız Balili bir şoförle bile iki saat sürdü. 10 saatlik gezimizin 4 saati gidiş ve dönüş ile ziyan oldu yani. Gezdiğimiz noktalar arası da ortalama 45-60 dakika desek, gerisini siz düşünün. Gitmeden, sizlere de tavsiye edebileceğim Puja isimli arkadaş ile irtibata geçtim. Bir gün kuzeye, bir gün doğuya olmak üzere iki günlük bir gezi rotası çıkardık ve günlük 45 $’ a anlaştık. Puja dindar bir Hindu ve Karmaya gönülden inanan çok pozitif bir kişiliğe sahip. Zengin müzik zevki, hoş sohbeti ve fotoğraf çekme tecrübesi de cabası. Minivan tarzı aracı klimalı ve konforlu.
Şoför konusunda dikkat edilmesi gereken husus günlük asgari 10 saat için anlaşmak ve yanınıza atıştırmalıklar alıp turistik öğle yemeği molasını tur programından çıkarmak. Şoför seçeneği size uymuyorsa adanın bu kesimi için en uygun alternatif gezi çok duraklı, trafik görece daha az, mesafeler de uzun olduğundan araba kiralamak.
4. Bali Gili Adaları Hızlı Feribot Ulaşımı:
Bali’ ye gitmeden kesinlikle yapmamanız gereken şey ise eğer Gili adalarından birine gitmeyi düşünüyorsanız hızlı feribot biletlerini almak (: Bu işi adaya bırakın, çünkü internette firmaların kendi sitelerinde bile fiyatlar fahiş. Rehberimiz Puja ve sorduğum birkaç kişi daha Eka Jaya firmasını tavsiye ettiler. Aslında şöyle bir durum var: Blue Water Express ve Gili Gili firmaları haricinde tüm firmaların standartları birbirine yakın ancak bu ikisinin de fiyatları diğerlerinin iki katı. Arama motoruna Eka Jaya yazıp karşıma ilk çıkan sitenin iletişim numarasına Whatsapp üzerinden ulaştım ve bu aracı kurumun temsilcisi ile pazarlık ederek sitede gidiş dönüş kişi başı 750K (50$) olan fiyatı kişi başı 600K’ ya (40$) düşürerek anlaştım.
BALİ’ DE PARA BİRİMİ VE DÖVİZ BÜROLARI
Malum Endonezya para birimi Rupi (IDR) ve ne Türkiye’ de TL-IDR dönüşümü yapmak mümkün, ne de Bali’ de tersini. Bu yüzden yanınıza dolar yada euro almanız gerekecek. Bu arada çoğu restoran ve kafe kredi kartı kabul etmiyor, yanınıza alacağınız nakit miktarını belirlerken bu hususu da dikkate alın. Farklı bölgelerde defalarca döviz bozdurduk ve herhangi bir sorun yaşamadık, tek tavsiyem ben görmedim ama varsa merdiven altı yada abartılı fiyat veren bürolardan uzak durmanız olabilir.
BALİ’DE NEREDE, NE YENİR ? & ENDONEZYA MUTFAĞI
Endonezya mutfağının ana malzemeleri pirinç ve yumurtalı noodle. Geleneksel yemekleri tavuk, balık yada dana eti ile hazırlanan Goreng. Yemek pirinç ile hazırlanırsa Nasi Goreng, noodle ile hazırlanırsa Mie Goreng deniyor. Farklı yerlerde, farklı etlerle defalarca denedim. Çokça yediğim bir başka yemek de bol deniz ürünlü pizzalar oldu.

Tatlı olarak denediğim kızarmış muz ve siyah pirinç tatlıları ise çok da bana göre değil. Beni benden alan yiyecekler meyveler oldu: Dragon Fruit, Passion Fruit, Rambutan ve Salak Bali’ yi (kabuğu nedeniyle yılan meyvesi deniyor) ilk kez tattım ve çok beğendim. Ayrıca ananas, mango ve hindistan cevizi her yerde var; bolca tüketebilirsiniz.
Burada Bali’ nin yeni döviz kurları ile Türkiye’ den birazcık daha pahalı olduğunu söylemeliyim. Ana yemekler ortalama yerlerde 75K-100K Rupi (2018 Ekim kuruyla 30-40 tl) Enteresan bir şekilde batıdaki gibi mekanlarda pahalı tükettiğiniz ürünleri marketten daha ucuza alamıyorsunuz; küçük su süpermarkette bile 5K rupi (2018 Ekim kuruyla 2 tl)
BALİ KÜLTÜRÜ, HİNDUİZM VE İNSANLAR
Sanırım Bali halkını iki gruba ayırmak lazım: Turizm ile uğraşan ve turistlere “boss” diye hitap ederek mümkün olduğunca fazla para almaya çalışanlar ve diğerleri. İlk gruptan bahsetmek bile istemiyorum, zaten siz durumu anladınız 🙂 Bali insanı genel olarak mütevazı, kanaatkar ve güler yüzlü. Ada halkının %85’ i Hindu, bu kadar pozitif olmalarında Karma felsefesinin büyük etkisi var. Reenkarnasyona inanıyorlar, ölüm ve sonrasındaki hayata büyük önem veriyorlar. Her yerde sunaklar göreceksiniz, bunlar minik hasır sepetlere temizlik anlamına gelen beyaz çiçekler, huzuru temsil eden sarı çiçekler ve dileklerini anlatan şekerler konularak hazırlanıyor. Üzerine de hayatı ve zamanı sembolize eden bir tütsü yakılıyor.
Kişi başına düşen milli gelir ve asgari ücret çok düşük, halkın büyük kesimi çok yoksul. Liseye kadar eğitim ücretsiz ancak üniversite eğitimi onlar için pahalı olduğundan çok küçük bir kesim yüksek eğitime devam edebiliyor.
İlginçtir ki Endonezya’ nın tüm adalarında farklı bir dil konuşuluyor; Balice, Javaca, Lombokça gibi diller var ancak ortak dil Endonezyaca.
BALİ’ DE GEZİLECEK YERLER
Gelelim asıl meseleye; nerelere gideceğiz, neler göreceğiz ? Adanın görülesi noktalarını bizzat ziyaret ettiğim sıra ile anlatacağım.
BİRİNCİ GÜN :
Adada ilk günümüz ; Ubud’ da, pirinç tarlaları içindeki otelimiz Firefly Eco Lodge’ da kuş sesleri ile uyandık, hem görsel hem işitsel bir gösteriye dönüşen kısa bir yürüyüş yaptık, Bali kahvesi eşliğinde kahvaltımızı yaptık ve otelimizden 60K Rupi’ ye (4$) kiraladığımız scooter ile düştük yollara. Adada en ucuz şey motor kiraları sanırım (: Benzininiz biterse yolda kalmazsınız, korkmayın; her yerde değişik şişelerde yakıt satan bakkallar var. Benzinlikte litre fiyatı 7500 Rupi (0,5$), bakkallarda fiyat 10K Rupi (0,75$). Bugün Ubud merkezi ve çevresini geziyoruz.
1. TEGALALANG PİRİNÇ TERASLARI

İlk durağımız fotoğraflarını ezberleyip merakla beklediğimiz pirinç tarlaları. Ubud – Tegalalang arası ahşap, ferforje hediyelik eşya dükkanları ile dolu keyifli bir yol. Hem motorumuza alışmaya çalıştığımız hem de gündüz gözüyle adayı ilk kez gördüğümüzden tadını çıkara çıkara ilerledik bu yolda. Terasları gördüğümüz gibi motoru park ettik ve girişi aramaya başladık. Aslında tarlalar uzun bir vadiye yayılmış olduğundan daha ilerden girilip farklı kadrajlar da yakalanabilir.
Vadinin belli bir girişi yok, yol kenarındaki kafelerin içinden geçmek gerekiyor ve çoğu kafe bağış adı altında para istiyor. Önü boş olan bir kafeden girip arkaya geçtik ve karşımızda göz alıcı teraslar, haydi çıksın fotoğraf makinaları. Vadinin karşı yamacına geçmek için aşağı inmeye başladık ve bir bağış toplayıcı daha. Meğer bütün Tegalalang tarlasının başında gelip geçenlerden para toplayanlarla dolu imiş; biz dört kez karşılaştık ve sadece birine verip, diğerlerini de zaten bağış yaptığımızı söyleyip geçiştirdik. Vadinin her yeri fotoğraflanılası; nerelere kadar gideceğiniz ve ne kadar zaman ayıracağınız tamamen size kalmış.
2. PULINA COFFEE PLANTATION
Pirinç teraslarının ardından yakındaki kahve çiftliğine geçtik. Kapıda çiftliğin rehberi tarafından karşılandık ve rehberimizle birlikte geziye başladık. Arazide yetişen Arabica ve Robusta kahve ağaçları ile diğer bitkiler hakkında bilgi aldık. Luwak kahvesi için beslenen Misk kedilerini gördük, kedilerin sadece kusursuza yakın taneleri tercih ettiğini ayrıca Arabica çekirdeklerini daha çok sevdiğini öğrendik. Daha sonra mis gibi kavrulmuş kahve kokusu altında hem geleneksel hem de modern kahve üretim süreçlerini tanıtan bölüme geçtik. Son olarak da muhteşem manzarası ile tadım kamelyasında mola verdik. Burada ücretsiz sekiz çeşitten oluşan bir kahve tadım tepsisi ikram ediyorlar, tatmak isterseniz Luwak Kahvesi 50K Rupi (3,5$). Yani Luwak içmek istemezseniz anlattığım bu tur ücretsiz.

3. MAYMUN ORMANI
Haydi doğru Kutsal maymun ormanına. Siz de orman gezisini öğle sıcağına denk getirecek şekilde plan yapabilirsiniz. Biletler kişi başı 50K Rupi (3,5$). Bilet lobisinde ücretsiz wifi olduğu detayını atlamayayım, şifreyi görevlilerden alabilirsiniz. Girişte en haylaz maymunlarca karşılandık. Çanta gözlerinin kapalı olması ve yan ceplerinde su dahil bir şey olmaması, şapka-gözlük takmamak önemli. Ormanda maymunlar dışında tapınaklar, çeşmeler, tropik bahçe ve havuzlar var. Keyifli bir tecrübe ama olmazsa olmaz değil, maymunları Uluwatu tapınağı ziyaretinizde yada Wanagiri tepesinde de görebilirsiniz.

4. SARASWATI TAPINAĞI (SU SARAYI) ve UBUD SARAYI
Bu iki yapı ana cadde Jl. Raya Ubud üzerinde, yani Ubud’ da olduğunuz sürece sürekli önünden geçeceksiniz. Ubud Sarayı tadilatta olduğundan şöyle bir turladık sadece ama Su Sarayı gerçekten etkileyici bir tapınak. Girişi ünlü Lotus Kafe ve tarihi binasındaki Starbucks’ ın arasından. Lotus kafede nilüfer havuzu ve tapınak manzaralı bir kahve içebilirsiniz. Gerçi Ekim ayında nilüferler o kadar büyümüştü ki genişlikleri suyu görmenizi engellerken, boyları da çirkin denebilecek kadar uzundu (:
5. CAMPUHAN RIDGE WALK
Gitmeden yaptığımız ve harfiyen uyguladığımız ilk gün planımızın gün batımı durağı bu yürüyüş yolu oldu. Gün boyu yapacağınız yürüyüşten biraz daha tırmanışa mecaliniz kalırsa tavsiye olunur. Gün batımında tepedeki düzlükte bulunan çift palmiyede olursanız o klasik pozu yakalayabilirsiniz. Bu arada gittiğimizde hava kararmak üzere olduğundan biz farketmedik ama daha sonraki günlerde araba ile yanından geçerken gördüğüm kadarıyla yürüyüş yolunun başında aynı addaki tapınak da görülmeye değer.

İKİNCİ GÜN:
Bugün programda adanın doğu kısmında görmek istediğimiz yerler var. Doğanın uyanışına tanıklık ettiğimiz erken kahvaltımızın ardından otelimizden çıkış yaptık ve 7:00’ de şoförümüz Puja ile buluştuk. Gün bitiminde Yeni otelimize geçeceğiz. 2 saatlik yolculuk boyunca tanıştık, Endonezya ve Türk kültürlerinden bahsettik, Hinduizm hakkında konuştuk, ada hakkında yerlisinden bilgi aldık.
1. TIRTA GANGGA SARAYI
Günün ilk durağı adı “Ganj’ dan Gelen Su” anlamına gelen bu saray. Giriş kişi başı 20K Rupi (1.5$). Adadan görmeden gelmemenizi tavsiye edeceğim güzelliklerden ilki burası. Kraliyet ailesi için 1946 yılında inşa edilen saray ve havuzlu bahçe, 1963 yılındaki yanardağ patlamasında büyük hasar görmüş. Aslına uygun şekilde yenilenip tekrar ziyarete açılması 1990 yılını bulmuş. Tropikal bahçelerin içinde yer alan süslü heykeller, havuz içi basamak taşları ve çeşmelere sahip Tirta Gangga Su Bahçesi’ nde eşsiz fotoğraflar çekebilirsiniz. Saraya girmeden seyyar satıcılardan balık yemi almayı unutmayın ki turuncu renkli kocaman balıklar da kadrajınıza girsin (:

2. LEMPUYANG TEMPLE
Sırada Instagram’ da fotoğraflarını görüp kıskançlıktan çatladığım bu tapınak var (: Neredeyse bir saat de tırmanışlı, bol virajlı bu yolculuk sürdü çünkü tapınak bir tepenin zirvesinde. Burada da tapınaklara girerken belinize Sarong adı verilen şallardan bağlamanız gerektiğini hatırlatmalıyım, hatta sadece Lempuyang’ da görevliler omzuma da bir şal örtmemi rica ettiler. Neyse ki Puja bizim için yanında saronglar getirmişti. Yanında sarong olmayanlar tapınağın girişinde kiralayabilirler. Giriş ücreti yok, bağışta bulunmak isteseniz bir deftere miktarı yazıp imzalıyorsunuz.
Tapınağa tırmanınca bir de ne göreyim, fotoğraflarda tapınağın önünde su olarak görülen şey aslında çekim esnasında kullanılan aynanın verdiği bir efektten başka bir şey değilmiş. Bir grup Balili girişimci genç meydanda güneşliklerinin altında ellerinde ayna ile kişi başı 4-5 poz fotoğraf çekiyor, turistler de kuyruğa girmiş sırasını bekliyor. El mahkum biz de girdik sıraya. Ücret yok, önlerine ne kadar bırakırsanız. Değer mi ? Evet, sonuna kadar (:

3. BESAKIH TEMPLE
Buraya Bali’ nin en büyük tapınağı olduğundan Mother Temple da deniyor. Lempuyang’ dan buraya yol neredeyse bir saat, gideceğimiz yer yine bir tepenin zirvesinde. Ama öyle bir yolculuk ki vaktin nasıl geçtiğini anlamıyor insan. Turist değil çiftçilerle dolu pirinç tarlalarının, mütevazi köylerin ve onların geçim kaynağı tropikal meyve bahçelerinin arasından Besakih’ e ulaşılıyor. 2000 yıllık yapı Hinduizmin en kutsal ibadethanesi kabul edilen ve 6 kat ile 23 farklı tapınaktan oluşan bir mimari şaheser aslında. Uğramadan dönmeyin derim.

4. TUKAD CEPUNG ŞELALESİ
İlk şelale gezimiz sonunda başladı, giriş kişi başı 15K rupi (1$). Oldukça dik ve uzun bulduğumuz inişin gerçekte sadece asıl zorluk için bir antrenman olduğunu yarın öğreneceğiz (: Bir mağaraya akan şelale müthiş ışık oyunları oluşturup ziyaretçilerini mest ediyor. Bir hatırlatma: Şelale gezilerinizde deniz kıyafetlerinizi giymeyi ve yanınıza havlu almayı unutmayın.

5. TIRTA EMPUL TAPINAĞI
Bugünkü son durağımız bu Hindu Su Tapınağı, bir kez daha 1 saate yakın bir yolculuk gerekiyor ve gün kararmak üzere. Gitmeden önce en çok görmek istediğim yerlerden biri de Tirta Empul idi. Giriş kişi başı 15K Rupi (1$). Hindular buraya bir arınma ritüeli için geliyorlar. Boyutları farklı üç havuzun farklı anlamları olduğu gibi, havuzlardaki her bir çeşmede farklı bir tür arınma için yıkanıp dua ediyorlar ve bir sunak ile tütsü bırakıyorlar. Tapınakta ıslak sarong ile dolaşmak yasak olduğundan suya girmek için ikinci bir şal kiralamanız gerekecek.

ÜÇÜNCÜ GÜN:
Dün akşam yeni otelimiz Graha Moding Villas’ a yerleştik. Akşam da olsa biraz sonsuzluk havuzunun başında, biraz da odanın jungle ve nehre bakan balkonunda dinlenip günün yorgunluğunu attık. Otelde kahvaltı odaya servis ediliyor. Balkonumuzda öyle bir masa hazırlandı ki, belki de bugüne kadar yaptığım en keyifli sabah kahvaltısı idi (:
Otelin günde birkaç kez Ubud Merkeze gidiş dönüş ring servisi de vardı.
Bugün adanın kuzeyi keşfedilecek. Mesafeler biraz daha kısa, ilk durağımıza yol 1,5 saat sürdü.
1.NUNG NUNG ŞELALESİ

Giriş kişi başı 10K Rupi (0,75$). İnsan inerken acaba geri nasıl tırmanacağım diye düşünmeden edemiyor, 500 civarında basamak var ve her biri hem normalden yüksek inşa edilmiş hem de oldukça dik. Ama biz çıkarken inenlere söylediğimi size de söyleyeyim: 100% worth it ! (: Böyle bir atmosfer, renk, ses, doğa yok; şahit olduğum büyüleyici ortamı daha iyi nasıl anlatırım bilemiyorum. Genel olarak tüm gezilerinize ne kadar erken başlarsanız o kadar az ziyaretçi yoğunluğu olur ve hem bulunduğunuz yerin keyfini sonuna kadar çıkarabilir hem de eşsiz fotoğraflar çekebilirsiniz.
2. ULUN DANU BRATAN TAPINAĞI
1663 yılında inşa edilen tapınak Bratan Gölünün kıyısında yer alıyor. Oldukça yüksek bir rakımda ve çok verimli topraklarda bulunduğundan bu göle Kutsal Dağ Gölü de deniliyor. Giriş kişi başı 50K Rupi (3,5$). Hindular burada su, nehir ve göl tanrısına dua ediyorlar. Ne yazık ki biz gölün sularının çekildiği döneme denk geldik ve tapınağı bu kadar ünlü yapan suyun içinde yüzüyormuş görüntüsünü yakalayamadık. Ancak göl ve arkasındaki Bedugul Dağı ile tapınak hala güzel.

3. TAMBLINGAN GÖLÜ ve TAPINAĞI
Wanagiri tepesinde Buyan ve Tamblingan göllerine bakan manzara izleme noktasında mola verip, buraya salıncaklar için tekrar uğramak üzere Tamblingan Gölü’ ne devam ettik. Giriş kişi başı 50K Rupi (3,5$). Turistlerce henüz keşfedilmemiş bu durağımız; tapınak, göl, tahta iskele ve kayıkları ile fotoğrafçıların ilgisini çekebilir. Rehberimiz Puja bile buraya ilk kez geldiğini söyledi.

4. WANAGIRI HIDDEN HILLS
Burası Wanagiri Tepesi’ nden göl manzarası ile ücreti karşılığında fotoğraflar çekebileceğiniz bir açık hava stüdyosu. Bali’ nin bir çok yerinde olduğu gibi burada da salıncaklar ve kocaman kuş yuvaları inşa edilmiş; sadece giriş kişi başı 50K (3,5$), tesisleri kullanmak isterseniz kişi başı 150K (10$). Tegalalang’ daki adanın en ünlü açık hava stüdyosu Bali Swing’ de ücretin 35$ olduğunu hatırlatayım. Fark birinin pirinç teraslarına diğerinin ise göllere bakması.

DÖRDÜNCÜ GÜN:
Bugün günlerden Gili Trawangan :)

Dün, Bali tatilimizde ilk defa otelimize erken geldik. Hem havuzda gün batmadan fotoğraf almak hem de son gecemizde Ubud’ da yemek yiyip, biraz dolaşmak istedik ve öyle de yaptık (: Bu sabah ise Gili Trawangan adasına geçeceğiz. Gili Adaları müslüman nüfusun ağırlıkta olduğu Lombok Adasına bağlı üç küçük adacık.
Feribot biletlerini alırken firmanın shuttle servisini kullanmak için gerekli koordineyi de kurmuştuk. İlk feribot ile gidip tek günümüzü maksimum seviyede değerlendirmek istedik. Yolculuk günlerinin ayrılınan yerde değil de varılacak yerde daha verimli değerlendirildiği düşündüğümden planlarımı ona göre yapıyorum. Bu yüzden dönüş biletimizi de günün ilk seferine aldık. Sorunsuz bir şekilde limana ulaştık; aslında Padang Bai’ ye liman yerine iskele diyebiliriz, tur şirketlerinin büroları da Anadolu’ daki ilçe terminallerini andırıyor (:
Oldukça büyük bir feribotla, sorunsuz bir şekilde 1 saat 45 dakikada Gili Trawangan Adasına ulaştık. Ve feribottan iner inmez 5 Ağustos 2018’ de meydana gelen depremin izlerini fark ettik, adanın her yerinde inşaat faaliyetleri devam ediyordu.
Gili’ de Konaklama
Vardığımızda Booking.com’ dan ayarladığımız Havana Hideaway Hotel’ in de dış duvarlarında onarım yapılıyordu. Turkuaz renginin ağırlıkta olduğumuz otele tek gece için 25$ ödedik ve çok memnun kaldık. Özellikle ada tarzı üzeri açık banyomuz ve odanın önündeki sofa çok şıktı. Adada otel ayarlarken tek yapmanız gereken motorlu taşıt olmadığını dikkate alıp iskeleye yakın bir yer seçmek, zaten ada küçücük ve buradan her yere bisikletle kolayca ulaşabilirsiniz. Oteliniz uzak, bavullarınız büyükse istikamet at arabaları (:
Peki Gili’ de Neler Yapılır ?
Bavulları odaya sokuşturup alelacele hoş sohbet ve yardımsever resepsiyonistimiz Abdül’ den şnorkel dalışı, gün batımı fotoğrafları ve akşam yemeği için tüyoları öğrendik ve yine onun ayarladığı bisikletlerle düştük Turtle Beach için yola. Biz şnorkel takımlarımızı götürmüştük ama sahilde de kiralayabilirsiniz: Şnorkel 25K – palet 25K , toplam 3,5$.
Turtle Beach ve Halik resifi adanın iki popüler dalış noktası, her iki noktada da zengin mercan resiflerinde rengarenk balıklarla ve kaplumbağalarla karşılaşacaksınız emin olun. Paha biçilemez bir keyif, şnorkel tecrübesi olmayanlara bile şiddetle tavsiye ederim. Yanımızda Go Pro götürüp kaplumbağaları videoya almayı ihmal etmedik. Gel-git olayını hatırlatayım bir de: Öğleye doğru Halik Resifinde sular çekilmişti ve sahil adeta bir bataklığı andırıyordu, bu yüzden önce Turtle Beach’ de daldık. Akşama doğru resifin suları geri gelmişti ve dalışa uygundu.
Gün batımını izlemek için bisikletle adanın batısına yöneldik ve Pandawa Resort’ ün plajında hem salıncak fotoğrafları çektik hem de bir şeyler içerek eşsiz günbatımı manzarasının tadını çıkardık.
Akşam yemeği için de iskeleye yakın bir sahil restoranında denize en yakın masaya kurulup gorenglerimizi yiyerek günün finalini yaptık. Küçücük adada tek güne her şeyi sığdırmak istediğimizden sabah ayrıldığımız otelimize dönüşümüz neredeyse gece yarısını buldu (:

BEŞİNCİ GÜN :
Bugün tekrar Bali’ ye dönüyoruz. Sofamızda güzel bir kahvaltı yaptık, sabah kahvelerimizi içtik ve doğruca iskeleye. Bali’ de yine aynı iskelede yani Padang Bai’ de iniliyor ve tekrar shuttlelar sizi otelinize kadar götürüyor. Bu kez adanın merkezini yani güney kısmını keşfedeceğiz. Seminyak’ daki otelimize ulaşır ulaşmaz otelden yine günlük 60K’ ya (4$) motorumuzu kiraladık ve Tanah Lot tapınağı için yola koyulduk.
1. TANAH LOT TAPINAĞI

Seminyak’ dan tapınağa yolculuğumuz motor ile 1,5 saat sürdü. Tanah Lot, Bali dilinde “denizdeki yer” anlamına geliyor ve Hindular burada deniz tanrısına dua ediyorlar. Yapı 16. yüzyılda kıyıdaki büyük bir kayanın üzerine inşa edilmiş. Kayalıkların altında, görevlilerin ücreti karşılığında görmenize izin verdiği yılanın, tapınağı kötü güçlerden koruduğuna inanıyorlar. Tapınağa giriş kişi başı 60K Rupi (4$). Mutlaka fotoğraflarını görmüş olduğunuzu tahmin ettiğim denizin içindeki kayadan tünelin üzerine kurulu Batu Bolong tapınağı da aynı yerleşkede.

2. CANGGU SAHİLİ
Gün tam batmak üzere iken Canggu sahiline ulaşmayı başardık ve W Hotel’ in önünden Potato Head’ e kadar yürüdük. Burada ortamı, manzarayı ve müzikleri çok beğendik ve mola verip, bir şeyler içtik. Ertesi gün buraya gün batımından önce gelip daha uzun vakit geçirmeye karar verdik.
ALTINCI GÜN:
Tatilimizin sonuna yaklaşıyoruz ve bugünü deniz günü olarak planladık. Canggu, Seminyak ve Kuta sahilleri her ne kadar muhteşem görünse de denize girmek yerine sörf yapmak isteyenler için idealler. Bu yüzden atladık motorumuza ve doğru güneye…
1. TEGAL WANGI PLAJI
İlk plajımıza Google Maps ile ulaştığımızda önce sahile gidecek bir rota bulamadık ve telaşlandık, park etmiş bir araç yada motor da yoktu çünkü. Sonradan farkettik ki zaten bir yol yokmuş, kayalıkların arasından sahile inen patikayı bulduk ve muhteşem uçurum manzarası ile karşılaştık. Plaj hem denize girmek hem de fotoğraf çekmek için harika.
2. BALANGAN PLAJI
Plajlara giderken motor üzerinde kat ettiğimiz yollar öyle keyifliydi ki, umarım siz de bu hazzı tadarsınız. İkinci durağımız Balangan da hem tepedeki kayalıklardan hem de sahilden baktığınızda tropik bir adada olduğunuzu iliklerinize kadar hissetmenizi sağlayacak bir plaj.
3. JIMBARAN SAHİLİ
Dönüş yolunda Potato Head’ e gitmeden biraz dinlenmek için otelimize varmadan önce son durağımız uçsuz bucaksız kumsalı ile Jimbaran. Sonsuz bir kumsal ve çarşaf gibi bir deniz arıyorsanız aradığınız yer kesinlikle burası. Biz yapmadık ama Jimbaran sahilindeki deniz ürünleri restoranlarında da bir öğün yemek planlanabilir.

4. SEMİNYAK MEYDANI VE POTATO HEAD BEACH CLUB
Gün batımı için saat 5’ den önce Potato Head’ de olmak yeterli olacaktı ve biraz vaktimiz vardı bu yüzden önce Motel Mexicola’ da bir şeyler içtik. Ardından Seminyak Cafe Organic’ e şöyle bir göz attık ve kahve içmeye Coffee Cartel’ e geçtik. Şimdi doğru sahile. Aa bir de ne görelim; Seminyak Meydanından W Hotel’ e giden yol tam fotoğraflık, es geçer miyiz hiç ? (:

W Hotel Girişi
Potato Head DJ’ leri, denize bakan havuzu, şezlonglu masaları, menüsü ile tam anlamıyla hayallerdeki beach club. Buna bir de okyanus ve gün batımının eşsiz renkleri eklenince ortam gerçekten anlatılmaz yaşanır bir hal alıyor. Adadaki altıncı günümüzde burada dört saat geçirdik ve her anından büyük keyif aldık. Giriş ücreti yok; kokteyller 100K Rupi (7$), pizzalar 135K (9$) civarında. Evet fiyatlar mevcut kurla hiç de hesaplı değil ne yazık ki. Şezlong masalar için minimum 500K, havuz başı localar için 1000K Rupi harcama şartı var; ayrıca ilk siparişiniz ile sizden bir kimlik ve kredi kartı alınıp, hesabı ödediğinizde geri teslim ediliyor.

YEDİNCİ GÜN:
Adadaki son günümüzde hedef Uluwatu Bölgesi. Erkenden motorumuza atlıyoruz, yolculuk tahmini 1,5 saat sürecek.
1. ULUWATU TAPINAĞI
Adanın en güney ucundaki yerleşke tapınaktan çok orman, deniz ve uçurum manzarası için ziyaret ediliyor. Ayrıca bölgede hiç de azımsanmayacak bir maymun popülasyonu mevcut. Giriş kişi başı 30K Rupi (2$).

2. SULUBAN ULUWATU, PADANG PADANG ve BİNGİN PLAJLARI
Tapınaktan çıktıktan sonra sırasıyla bu plajlara uğradık. Gili Trawangan da olduğu gibi buralarda da sabah saatlerinden itibaren sular çekilmeye başladığından ve tekrar gelmesi akşamı bulduğundan almak istediğimiz fotoğrafları çekip gün batımı durağımız Single Fin’ e gitmek üzere tekrar Uluwatu’ ya yöneldik.

3. SINGLE FIN
Bali’ deki son gün batımımızı, son akşam yemeğimizi ve okyanusa son bakışımızı Single Fin’ e ayırdık ve gördük ki adaya daha güzel bir veda olamazmış. Ambians, müzik seçimleri, menü enfes; giriş ücreti yok, kokteyller de pizzalar da 100K Rupi (7$) civarında.

İşte benim gözümden Bali böyle (: Evet, planlama ve organizasyon açısından Avrupa’ da bir şehre göre çok daha zorlu bir seyahatti ama her anını dolu dolu yaşadım ve bundan büyük keyif aldım. Sonuç mu ? Hiç düşünmeden biletlerinizi alın derim.

